Dîvân-ı İlâhîyât 67

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 67

Ağlamak göründü gönül
Ağlayalım senin ile
İnlemek göründü gönül
İnleyelim senin ile

Âdem ü Havvâ cennetden
Ayrı düşdüler ni'metden
Biz dahi derd ü hasretden
Ağlayalım senin ile

Kanı bu denlü enbiyâ
Kanı Muhammed Mustafâ
Çünki gitdi elden safâ
Ağlayalım senin ile

Erişince Hak'dan ihsân
Derdine olunca dermân
Bunu da hoş gör bir zamân
Ağlayalım senin ile

Aşkın oldu âşikâre
Kaldı Hüdâyî âvâre
Tâ olunca derde çâre
Ağlayalım senin ile

Bakma cinânın hûruna
Aldanmağıl kusûruna
Erince vahdet nûruna
Ağlayalım senin ile

Yüzümüz sürelim hâke
Âhımız çıksın eflâke
Tâ erince zât-ı pâke
Âh edelim senin ile

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 16:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi