Dîvân-ı İlâhîyât 65

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 65

Taze taze dost gülleri
Açılsın asla solmasın
Dün gün ötsün bülbülleri
Aşkı artıp eksilmesin

Balıklar deryâda arar
Odlara düşmüş Semender
Ne oddan ne sudan döner
Kimseler aşık olmasın

Olma Hak'dan gayra bende
Salmagıl kendini bende
Düşme dünyâya inende
Sakın yüzüne gülmesin

Kâmiller yolunu izle
Ma'şûkun rızâsın gözle
Sırrını nâşîden gizle
Hâlini kimse bilmesin

Ezel bezmindeki sâkî
Aceb mest etdi uşşâkı
Bula gör bir yâr-ı bâkî
Kim bir nefes ayrılmasın

Derûnun aşk ile dolsun
Fikrin zikrin hem ol olsun
Tâlib matlûbunu bulsun
Hîç arzû yeri kalmasın

Hüdâyî eyleyip sücûd
Bulagör Hakkânî vücûd
Ol kadar olsun lutf u cûd
Kim ana gâyet olmasın

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 15:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi