Köşe yazım isa sayan
Diş kirası
Bu gün bizim orda ki! ’çay bahçesine gitmiştim canım sıkılmıştı motor sikletimin marşına bastığım gibi soluğu or da’ almıştım tabiri caisse; beni sultan kardrşim karşılamıştı; .bana bir bardak çay getirmiş; ben çayımı yudumlamaya başladım; .yarım saat kadar oturduktan sonra
Biraz turlamaya şeçmiştim.
O ara da’ telefonum çaldı bu sepaddin abim di bana ner de^’olduğumu sordu ben de kara burun tarafına gidiyorum demiştim; o anda sepaddin abi isa çoktan beri konuşamadık laflayamadık,istersen geri dön,
Seninle biraz laflayalım demişti bana.
Ben de’ değerli abimi dostumu kıramamış,anın da’geri dönmüştüm; ondört dakika sonra çay bahçesine giriş-
Yapmıştım; motor sikletimi istop ettirir ettirmez’ birbirimize sarıldık,’ hoş beşin ardın dan’hal hatır sorarken çaylarımız ince narin bardak ta gelmişti
On dakika sonra içeri bir arkadaş girmişti ben bu yüzü pek görmemiştim tabiricaisse,selam verdi ve içeri oturdu biz de selamını aldıktan sonra sepaddin abiyle laflamayı sördürüyorduk,abim bana bir hafta önce bir araba aldığını ama ruhsatının olmadığını söyle di başım ağrımasın diye ben de geri verdim,demişti,.
Tam o sıra da bize selam veren arkadaşımız lafa gir di arkadaşım, ben sigorta işi yapıyorum,demişti,.araçlar hakkın da bilinmeyen her şeyi biliyorum
Senin bu aracı geri vermen çok doğru olmuş dedi,
Dostumuz,. bu tür ruhsatı olmayan araçlar da’ ya çinayet işlenir yada için de mal yakalanır borcu olup olmaması değildir ruhsatı olmamanın ruhsatı kesin emmiyet almıştır,.dedi dostumuz. biz orda bir saat ‘e’kadar araçlar hakkın da’laflamıştık kardeşimizle de dost olmuştuk artık; .bunun üstüne çaylar bir daha bir daha geliyordu; .
Sapaddin abi eski radyocular dandı ama bu işi daha yapmıyordu,benim ses tonum onun çok hoşuna gidiyordu.bana sordu isa yeni seslendirdiğin bir şiirin varmı hazır da demişti,.ben de olduğunu söylemiştim
Açarmısın bize dinletirmisin demişti.bende bilgisayarımı açtım şiiri başlattım,.
Herkes dinlemeye başlamış şirin ortalarınakadar gelmiştik,.şiirde diş kirası geçmişti,.tam bu ara da’yeni tanıştığımız sigortacı arkadaşımız,bu şiir biter bitmez
Ben bu diş kirasının sırrını anlatacağım demişti,.
Neyse şiir bitti sigortacı arkadaş konuyu açmaya başladı şimdi anlatacaklarımı can kulağa ile dinleyin.
Biz simamızı arkadaştan yana çevirmiş tüm dikkat ona
Kilitlenmiştik,. Arkadaş anlatmaya başladı.
Dostlarım ben (2008) in ramazan ayın da’iftar orucumu açmak için bir eve davet edildim arkadaşımla’bizi davet eden ev sahipleri yanılmıyorsam çankırı’lıydı biz evden içeri girer girmez bize çok sıcak davramaya başlamışlar dı,.bir dediğimizi iki etmiyorlar bizimle gerçek,
Müslüman gibi ilgilendiler sonra iftar sati yaklaşmış biz ezanın okunmasını bekliyorduk masa da’ve ezan sati geldi çattı ve biz orucumuzu hurma ile açtık yemeğe çorba ile başladık ikramların ardı arkası gelmiyordu önümüze her çesit nevale koyuluyordu,ben böyle hizmeti dünyanın heçbir evinde kim se göremez diye düşünüyordum.bu ara da’ yemekle aram pek yoktu ama arkadaşımın iştahı açıktı o devam etti ben çekilmiştim
Dua yapıldıktan sonra namaz saati geliyordu bizim kalkmamız gerekiyor du,.biz ev sahiplerin den müsa de’isteyip çıkıyorduk onlar da hoş karşıladılar bizi ve biraz bekleyin geçler dediler biz biraz beklemeye kalmadan amca elin de eski Osmanlı altın kesesine benzer,iki kese getir di bize biz bu keseyi çok merak ettik arkadaşımız la birbirimize baktık şaşırmıştık tabiricaisse ev sahibi amca bu bizim Osmanlıdan beri süre gelen örf adetimizdir biz ramazanın ilk günün de bizim evimize misafir olan iftarını yapan herkese veririz
Demişti amca,.. çok şaşırdık kesenin ağzını açtık
İçin de bir miktar para vardı ama benim ki’diğer arkadaşa oran la’azdı amca hemen beni uyardı sen yemeği az yediğin için senin kesen deki’ az arkadaşın fazla yedi o fazlasını hak etti demişti.
Biz helelleştikten sonra evden ayrıldık çünkü böyle bir şeyle ilk defa karşılaşmıştık,.o keseyi ömrümün en harika anısı olarak evimin baş köşesin de saklarım hep,
İşte diş kirası deyimi buradan gelir arkadaşlar dedi,
Sigortacı dostumuz; :. bu olay beni gerçekten çok etkilemiş ondakika göz yaşı dökmüştüm eve varır varmaz ejdadımın dedelerimiz böylede’ bir geleneği daha gün yüzüne çıkması beni çok duygulandırmıştı,
Ve kendimle gurur duyuyordum bir genç olarak ne mutlu bana bizlere ki! ’böyle asil milletin torunlarıyız,…
Not: olayın geçtiği yer:gazi Osmanpaşa haraççı/karlıbayır mahallesi/istanbul
Düzenleyen:isa sayan
Yazan:isa sayan
18/05/2009/pazar
Kayıt Tarihi : 2.4.2010 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!