Hangi salınan nazlanış ki ayağa dolanan
Şahlanmış küheylan olduğu için tutulamayan
Sanıldığından daha pes yolu baştan çıkaran bu hangi rüzgâr
Gerisinde kırbacın şaklamasıyla ödüllendirilen
Ağır hasarlı bir gülümseyiş.
Gün kandırıyordur ısırganı
Suyun sabrından şikayetçidir kum.
Kıt kanaat da olsa çoğalır yontulmuş öfkeler
Bütün yeni yetmeleri taş sokağın
Desem ki biraz sonra çadıra sinen nemin kokusundan
Alnımda kabuk bağlayan ateşten
Bir dere akıntısı ki kontrolsüz
Hücreleri donduran karayel ayazı kadar başıboş
Sekiz okka küle belenmiş sahilin ölgün gülleri …
Sonra kopması salıncak ipinin
Yani gelincik tarlasındaki ayak izlerini silen ellerin
Durup dururken başlayan kulak çınlamaları…
Şimdi nereden salınır nağme
Nasıl ünlenir
Kaç kez aynı perdeden dökülür hüzün
Nasıl keyiflendirir
Bilemem notaları nasıl sıralanır
Bu sıralar deniz şarkılarının
Gözüne baktığımız sevdalar için
Yüzüne taptığımız sevmeler uğruna
Kükreyen kemanın tellerinde
O tını kaç günde kaç gecede kim bilir nasıl demlenir
Derin,karanlık hatta korkutucu olmayan ödünç alınan tekerlemeler .
Ah bu üçüncü peron yolculukları…
Adamakıllı korkmalar bazı şeylerden…
yirmidokuzkasımikibinonyedi
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 29.11.2017 20:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ilk peronda yolculuk edilmiş olsa neler değişirdi acaba dedim şiiri okurken... bilir miydik o zaman notaların sesini...
muhteşem şiire çokça tebriklerimle..
saygı ve sevgiler..
Nasıl ünlenir
Kaç kez aynı perdeden dökülür hüzün
Nasıl keyiflendirir............
Çok sevdim bu dizeleri...Çok güzeldi Necdet Hocam.
Keyifle okudum şiirinizi..
Kutluyorum çokça...Selam ve Saygılar...
TÜM YORUMLAR (2)