Dini ve Milli şiirler Şiiri - Mustafa Ka ...

Mustafa Kartal
98

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Dini ve Milli şiirler

Dini ve Milli şiirler

ALLAH DİYELİM GELİN YÂ HÛ

Küllü nefsin fân’a,saddaknâ ile îman eyledik
Hüvelbâkî dedik ölmeden evvel tasdik ettik
Sırâtı müstakîmden yürümeye gayret ettik
Ömür bitmeden gelin Allah diyelim yâ hû

Bir gün nasibin kesilecek,tükenecek erzak
Vücudu terk edecek nefse tatlı gelen ezvâk
Alacak zihnini bir titreyen düşünce ki eyvâh
Eyvah demeden gelin,Allah diyelim yâ hû

El,kol,Ayaklar tutmayacak ağrıdan dertten
Eser kalmayacak ne civandan ne mertten
Umûdun içindedir,yok hiç fayda nâmertten
Ölüm gelmeden gelin Allah diyelim yâ hû

Malın,mülkün hani nerde,nettin bunca serveti
Şimdi kucağında buldun ummadığın kasveti
Hayatın yarısı trajedi olmuş,yarısı komedi
Şeytan gülmeden gelin,Allah diyelim yâ hû

Umdukların,bir bir uzaklaşmadan yakınından
Ölüm meleği,palasını çıkarmadan kınından
Ayırma,canına cân olanı sen hiç yanından
Dost elini çekmeden gelin,Allah diyelim yâ hû

AŞK OLSUN !

Hüzzam âyinini açtık kendinin
İki buçuk asırdır,Dede efendinin
Ayinler illâki aşkı terennüm eyler
Görelim bu âyinde Dede ne söyler

Rast taksimi klasik kemençeyle
Gönülleri nağmelere rahmeyle
Na’t okur bir can dâvûdî sesiyle
Nây-ı şerif inler,post taksimiyle

Sultan Veled Devri başlar ibtidâ
Devr-i revân olur üç defâ illâ
Âyinden önce şeyh postundadır
Ayin süresince kalbi dostundadır

Sazendeler yer alınca insicâm
Verir icrâ ile kâm üstüne kâm
Çınlarken gök,pervâneler aşkıyla
Gönülleri derinden yakar hüzzam

Vur aşk ile kudüme kudümzenbaşı
Başlasın dem-i devrân Dede âyinine
Semazenler mi dönen pervâneler mi
Hâzırûn gönlü karar versin tâyinine

Mustafa Kartal

Devr-i revan ile inler kudumun sesi
Semâ başlar,hâzırûn tutar sanki nefesi
Ol demde dürrü güher yağar semâdan
Nurlarla dolar salih kulların kesesi

Selamlar ard arda eklenir durmadan
Kısmî soluklanır semâzen yorulmadan
Aşk meydanı sanki mahşer günüdür
Şeb-i arus,hz.pîrin vuslat düğünüdür

Anda,sırayı aşk ile Eflâki dede alır
Velveleyle dinleyen illâ ki hayran olur
Ey ki hezar aferin bu nice sultan olur
Kulu olan kişilere husrev ü hakan olur

Vurulur mızrab ile tanburun teline
Gönülleri feth zemânıdır segâh ile
Meclis-i aşkta icrâ edilirken semâ
Mutrıb icrâsında imdi Şem’i rûhuna,

Tilâveti Kur’an ile âyin de hitâma erer
Amin diyen dillerin başı tâ göğe değer
Selamlaşma,görmeye değer dervişânın
Sözü sona erer,bu pür-taksir-i perişânın
Mustafa Kartal
Ramazan 2020
Ankara

Bizler,duygu seline atılmış semâ eden rakkâseleriz,
Elestüde belî dedikten beri,Haktan gelir,hâke döneriz..
Bin elem ile yuğrulur dünyada bizim mânâ çamurumuz
Gâh semâh ile halka kurar,gâhi semâ ile Hakkı söyleriz
Mustafa Kartal
***
İlâhî !dileğimiz var huzûru Âlinize
Kahret düşmanlarımız,yol ver bize
Yatırmak için nâmertlerin bileğin
Çelik yürek bükülmez kol ver bize

Mehterimizde kösler hep vurulsun
Kol kol olup cengâverler dağılsın
Koyun keçi,hep yaylalarda sağılsın
Yâ Rab ! sen nîmetin bol ver bize

Yiğitlerimiz var,hep çekerler çile
Şanları var dağılır dillerden dile
Mahşerde görürsek,şehit adıyle
Alınlardan öpmeye rol ver bize

Kahraman soydaşlar var,askerin
Nerelerde bir Türk varsa,neferin
Adı İlâyı kelimetullah’tır,zaferin
Kızıl elmaya uzamaya yol ver bize

Mustafa Kartal


ÇANAKKALE 1915 - 2015 -- 100.yıl

Haçlının zihniyetinden bu felâket bilinir
Bu mel’anet ne akıldan ne zihinden silinir

Unutulmaz o günlere biraz olsun girelim
Medeniyyet canavarlık gibi olmuş görelim

Karalardan kara bir gün aman Allah ne fenâ
Bu ne hiddet bu ne şiddet bu ne zulmet ne belâ

İtilâf güçleri sanki gözü dönmüş geliyor
Şubatın bir sabahında vatanım dûn görüyor

Gemiler hep gece gündüz durmadan ilerliyor
Boğazın dört bir yanından gülleler gönderiyor

Bu gürûhun kandan başka görmüyor hiç gözleri
Bu ne vahşet bu ne dehşet ilk çağdadır benzeri

Geliboludan gelerek hem girdiler conk bayıra
Başkasından yok ki fayda bizi Mevlâm kayıra

Yağmur olmuş yağıyor sanki şarapnel parçası
Hiç kesilmez bu merminin biraz olsun arkası

Şu vatanın toprağında nice canlar eriyor
Şühedânın aziz rûhu tâ cennete varıyor

Her biri bir yiğit aslan bu bizim kardeşimiz
Yalnız,Vatan sağ olursa gerçek olur düşümüz

Kanayan uzvu değil sanki bu aslan neferin
Biliyordu,şehit yoksa adı konmaz zaferin

Hâtiften bir ses duyulur şehitliğe çağıran
Analar var bugün için nice yiğit doğuran

Bu zâlimler güvenirken gemilerinin çarkına
Varamadılar hiç de lâkin hakla bâtıl farkına

Kalpte îman,dilde Kur’andı bizim gerçeğimiz
Şehid olmazsa hiç olmazdı ki âhirimiz

Bu bir îman,bu bir ihlâs savaşıydı biliniz
Tarihin sayfaları hep böyle yazdı görünüz

Nice binlerce şehit kim ona pâyân biçilmez
Bu cihan da biliyor ki Çanakkale geçilmez

Vatanın minneti vardır bu aziz şühedâya
Okunur fâtiha şimdi pek mübârek ervâha
Mustafa Kartal
2015 Ankara
Dûn -- Düşman Pâyân -- son,âkibet
Hâtif -- Gaipten gelen ses Âhir -- Gelecek

Mucize kitap,ışıkla doğdu
Nuru yükseltti zulmeti boğdu
Hakka erenler hep boyun eğdi
Böyle başladı Rasül ile hâlimiz

İlk inananlar sayıca dört idi
Onlar biribirinden mert idi
Hem güçlü hem cömert idi
Şimdi arttı şükür sayımız

Yeniden bir çerağ yaktık
Durgun idik şâha kalktık
Eğri oturup,doğru baktık
Yiğin akıyor şimdi suyumuz

Yayıldı boy boy kayımız
Üç hilaldir bizim ayımız
Kim demiş uysal koyunuz
Yumuşak olsa da huyumuz

Türkler şükür islâmı seçti
Cuma günü,Anadoluya geçti
Fâtih suyu Ayasofyada içti
Bilen bilir işte biz buyuz ..

Alp erenlerle ilme sarıldık
Âhilerle nice sanat öğrendik
Velilerle hay hem de hu dedik
Şükür Yâ Rab,ne mutluyuz..

Mustafa Kartal

Ey vatan gönül koyma
Biz de bilmeyiz hâlimiz
Can isen cânâne kıyma
Ezelden birdir kavlimiz

Gündüz olur berrak ile
Geceler hep firâk ile
Dâreynde çok merak ile
Dost der atar bu kalbimiz

Bezm’de takdirle yazıldık
Adımızla levh’a kazıldık
Rahmâne sımsıkı sarıldık
Damla sudandır kalıbımız

Hatâyı örtmek güzeldir
Kul fânî,Rahmân ezeldir
Sararan yaprak,gazeldir
Dostlar gizler ayıbımız .

Yüzler yüzlere bakmaz oldu
Çıra,ateş olup yakmaz oldu
Gönüller,gönüle akmaz oldu
Ne kadar da çoktur kaybımız

Ey asil Türk titre,aş kendini
Kimse yıkamaz senin bendini
Yüreğe kazı,al-beyaz rengini
Tatmin olsun artık kalbimiz.

Mustafa Kartal

Dînime yabancı olduğunu söyleyen kişi
Kusursuz İslâmı araştırmak olmalıdır işi
Sana yalnız Kur’an ve öğreten nebî gerek
Aracıya tefeciye inanın ki hiç yoktur gerek

Menbâından pırıl pırıl fışkırdı aradığın din
Diri diri toprağa konurken kızlar daha dün
Bir Allahı ve Rasûlünü tasdik ettiğin gün
Göreceksin nasıl da ferâha erecektir yürek

Yoksa sende zâten hiç insanları aldatmak
Vatanında namuslu yurttaş gibi yaşamak
İstiyorsan meziyetleri yücelere taşımak
Geçişin ne kolaydır sabrederek ve yürüyerek

Fıtratında zâten vardır yaradanın berrak aşkı
Gözler idrak edince İslâmdaki kusursuz ışkı
Kalmaz bâtıl ile artık aranda hiçbir ilişki
Bir gün geriye bakarsın düşünerek ve gülerek

Mustafa Kartal

Dedim bayramlaşma,dedi tendedir
Dedim bayram sevinci,dedi gönüldedir
Dedim anlaşmamız,dedi ki dildir
Bir gül ile aynı dünya,ömre bedeldir

Dedim ağlamak nedir,dedi güzeldir
Dedim duâlar nedir,dedi özeldir
Dedim bizi yaradan,dedi ezeldir
Bir gül ile aynı dünya,ömre bedeldir

Dedim sevinmek nedir,dedi handedir
Dedim kerâmet nerde,dedi güldedir
Dedim,içimde gül var,dedi kandedir
Bir gül ile aynı dünya,ömre bedeldir

Dedim başkası kimdir,dedi ki eldir
Dedim başımda esen,dedi ki yeldir
Gülden başka istemem,dedi ki yeğdir
Bir gül ile aynı dünya,ömre bedeldir

Mustafa Kartal

BU YIL GARİP GELDİ MADEM DOSTLAR
AN BU ANDIR,DEM BU DEM DOSTLAR
BASTIK RAMAZANA KADEM DOSTLAR
SÂHUR SAATİNİZ MÜBÂREK OLSUN

YUNUS SEHERDE ÇAĞIRIR YÂHU İLE
MÜ’MİNİN UYKUSU DA GÜZEL HÛ İLE

İLK ORUCUMUZA NİYET VAR BU GECE
BAZI SOFRALARDA DİYET VAR BU GECE
SAĞLIK,SIHHAT,ÂFİYET VAR BU GECE
SEHER SAATİNİZ MÜBÂREK OLSUN

YUNUS SEHERDE ÇAĞIRIR YÂHU İLE
MÜ’MİNİN UYKUSU DA GÜZEL HÛ İLE

EZANLAR SAHURU SONA ERDİRECEK
BEDENLER ORUCA NİYETLENDİRECEK
SECCADELER KIBLEYE SERDİRİLECEK
SABAH NAMAZINIZ MÜBÂREK OLSUN

YUNUS SEHERDE ÇAĞIRIR YÂHU İLE
MÜ’MİNİN UYKUSU DA GÜZEL HÛ İLE

Mustafa Kartal

Demedim mi,evde kal demedim mi
Evde de bir saâdet ver,demedim mi
Sokağa çıkma,tedbirli ol,demedim mi
Söylemedim mi sana,söylemedim mi

Sağlıkçılara hep güven,doktorları dinle
Evde herkes mutlu olur,inan ki seninle
Dök duyguları kâğıda,ilgilen şiirlerinle
Sana,hep böyle tavsiye eylemedim mi

Yok yok deme,çok erzak var evlerde
Erişte ile hoşaf ,unutulmaz gönüllerde
Hazırlama bizden,mârifet pamuk ellerde
Sen özenerek yaptın da,ben yemedim mi

Bu yıl Ramazan,bir başka garip gelecek
Oruç tut sıhhat bul,ecri Rabbim verecek
Fakirler sevinecek ki,mü’minler gülecek
Sadaka,zekât,gurebâ hakkı demedim mi

Yanık yanık ezan okunur,câmiye gidilmez
Bilen bilir,bilmeyen zâten dünden bilmez
Ulûl emir varken,yanlış fetvalar verilmez
Güzel müslümanlık,ülkemde demedim mi

Merhaba,ey ! onbir ayın sultânı Ramazan
Mü’minlerin,seni dört gözle beklediği an
Gök kubbe ile,gizle günahları der-beyân
Mağfiretinle geldin de,ben bilmedim mi
Mustafa Kartal

D A V U L C U

Neden sustun ey davulcu
Nerde dilde mânilerin
Davul uykuya mı daldı
Neden lâl oldu dillerin

Sokaklar hep seni bekler
Aralıklarla hep direkler
Mânî sustu yok dilekler
Susa kaldı hep güllerin

Şehri Rahmet hüzünlü
Şiir kalmadı vezinli
Davulcu da izinli
Sayılıydı günlerin

Etrafı sessizlik salmış
Câmi cemaatsiz kalmış
Ezanlar da özler olmuş
Davullarda güm gümlerin

Bu Ramazan böyle geçsin
Rahmetini gizli saçsın
Seneye tekrar kucak açsın
Yine bekler sevenlerin
Mustafa Kartal

Dikmiş gözlerini torpağlarına,şu ermeni şarlatanlar
Sakarya gibi ayağa kalkmış,Azerbaycan’da canlar
Bayrağını dikmiş,Karabağ burcuna,ağarırken tan
Vatandır bu oğul,kanla yuğrulmazsa olur mu vatan

Neden Türk elleridir,nâmerdin hep gözüne batan
Görürsün batıyı,bâtılda bir olmuş binlerce sırtlan
Cephede muhatap yok,hep evinde vurulur aslan
Vatan bu oğul,kanla yuğrulmazsa olur mu vatan

Ey oğul,sana bedel ödeyerek verdi bu torpağı atan
Başlar dik,yüzler ak,yürekte bayrak,üstünde kaftan
Şehit nâmı ile cennet kokuyorlar nice yerde yatan
Vatandır bu oğul,kanla yuğrulmazsa olur mu vatan

Çırpınışın azim verdi karadeniz,Türkün bayrağına
Selâm olsun gâzilere,rahmet olsun vatan canlarına
Yüzbin taşnak çete,terör ermeni devlet çıldırsa da
Azarbaycan kavuşacak inşallah karabağ torpağına
Mustafa Kartal
15.10.2020

Ehlini nûrani görürüz,yüzleri tertemiz
Yaşasın bizleri yetiştiren büyüklerimiz
Az yer,az uyur,gönlü ballı,dili duâlıdır
Kalpleri bebek gibi hassas büyüklerimiz

Dur durak demedi onlar bezirgândırlar
Dilekleri ihmâle gelmez,nâgehandırlar
Dikkat lâzım bizlere,onlar kırılgandırlar
Sanki bir tarih gibi,onlar büyüklerimiz

Bir illet musallat oldu,tüm dünyayı biçti
Kahrolası,mel’anet gelip büyükleri seçti
Henüz torunlarına doymadan eceli içti
Uçtular sanki kuş gibi nice büyüklerimiz

Döne döne bize de gelecek bu ihtiyarlık
Ululara hürmetle yaşlanmak,bahtiyarlık
Düşmüşü kaldırmak ne de ince duyarlık
Berhüdâr olsun hepsi,aziz büyüklerimiz

Büyüğüne üf deme,aman ha şaşı bakma
Bir acı söz söyleyip te kalplerini yakma
Kalanlara ihtimâmı sakın elden bırakma
Gidene selâm olsun bizden büyüklerimiz

Mustafa Kartal

Geceler uzun,geceler sessiz
Huzur olmaz geçerse sensiz
Türk diye ordun var ki eşsiz
Koma ordunu yâ !Rab,güçsüz

Âşıklar Hak deyuben bağırır
Şerefeler aşk ile sana çağırır
Sendeki şifalarla dertler sarılır
Koma ülkemi Ya ! Rab,ezansız

Sancaktır huşû ile semada yüzen
Vatanda kullarındır özgürce gezen
Ey ! Türkün kaderine,istiklâl yazan
Koma VatanıYa ! Rab,bayraksız

Bir karış toprak çün,kesilir başlar
Oynatılırsa izinsiz,yerinden taşlar
Nasır tutar eller,bacılar gardaşlar
Koma milletimi Ya ! Rab topraksız

İlâhî,eyleme açlıkla terbiye,bizleri
Sen doyur hiç doymayan,gözleri
Bu kulun,niyâz ile söyler sözleri
Koma kullarını Ya ! Rab sen aşsız

Mustafa Kartal

Ben kimim,neyim ben,
Aşk yüreğinde miyim ben
Yâr gönlünde hoşum ben
Aşk kadehinde meyim ben

Dost dudağında başpâre
Yâr gönlünde pervâne
Sarhoşluktan dîvâne
İnleyen bir neyim ben

Gül yağı ile beslenir
Başpâre ile süslenir
Ya huuu diye seslenir
Bir garip nâleyim ben

Nısfiye miyim mansur mu
Bolahenk mi süpürde mi
Davut mu yoksa şah mı
Nâzik ellerde kızneyim ben
Mustafa Kartal

NAZLI NAZLI SÜZÜL BAYRAĞIM,SÜZÜL DERİM
ANCAK SENİN GÖLGENDE HAFİFLER KEDERİM
GÜZEL YAZILMIŞ SENİNLE,BİRLİĞİM,KADERİM
SEN OLMAZSAN HÂŞÂ,BEN NEREYE GİDERİM

HER ZAMAN BAŞTASIN,KİMSE GEÇMEZ ÖNÜNE
SENİNLE GİDİLİR,HEM GAZÂYA HEM DÜĞÜNE
YILDIZIN VAR GÖKTEN DÜŞEN,ECDÂT KANINA
DİKİLİR DİREĞİN,HER BİR ŞEHİT TOPRAĞINA

HAYSİYETİMSİN,ŞEREFİMSİN,ONURUMSUN
GÖNDERDE DALGALANAN TEK GURÛRUMSUN
KARA FATMA,ŞAHİNBEY,KÖROĞLU,ULUBATLISIN
ADIM ADIM ANADOLU,HEM DİYÂR-I RUM’SUN
Mustafa Kartal
***

Özlemle,muhabbetle doldu taştı bu sîne
Gel seninle gidelim,güllerin efendisine
Diyelim esselâmü aleyke yâ Rasûlallah
Arz-ı kıyâm eyleyelim,huzurda kendisine
Bu hasretlik cana değer.başkasının nesine
Var mıdır âşık olmayan Rasûlün kendisine
Hadi gönlüm,gidelim ânın gül beldesine
Arz-ı kıyam eyleyelim,huzurda kendisine
Şanslıydı sahâbe,hayran olurdu handesine
Sığınırlardı korkusuz O nurun güvencesine
Hep birlikte irem bahçelerine girercesine
Arz-ı kıyam eylediler,huzurda kendisine
Mustafa Kartal

Nîmet kadri için,bize Ramazan gerek
Türlü makamlardan okunan ezan gerek
Eriştik yine şükür gökte gördük hilâli
Ganî Rabbim,bize yerde verdin helâli

Bu nasıl bir çalışmaktır,bu ne zerâfet
Bir avuç bal için,yüzbin çiçek ziyâret
Rabbimin çiçekleri var,alı moru sarıları
En çalışkan ordusu ile bal yapar arıları

Oruç tutmak,farz olana tatlı birer zahmet
Muhtaçlara gösterilir yardım,merhamet
Ne mutlu Hakka minnet,Râsûle ümmet
İlk on günde Rabbimizden bize rahmet

Mücrim kula af var yılmadan tövbe et
Af hâzînesi bu ayda,durmadan şükret
Melek ile gir kol kola şeytana kahret
İkinci on günde var Hüdâ’dan mağfiret

Bir Ramazan mü’min mesrûr olmuştur
Rahmetlerden umulur ki,kâse dolmuştur
Niyazlar,duâlar,indallah yerini bulmuştur
Son on gün de cehennemden kurtuluştur

Mustafa Kartal

Semâzen olur,döneriz evrende,cânânı görürcesîne
Semah tutarız yâ hû diyerek Altay’dan dönercesine
Biz etle tırnağız bezm-i ezelde,verilen ömürcesine
Yaşarız şühedâ yurdunda korkusuzca,hürcesine

Biz âşık-ı sâdıklarız,bezm-i meydeki peymâne
Soyumuz pek asildir şükür hep anılır merdâne
Sırtı yere gelmiştir,her kim çıkmışsa meydâne
Kırarız tüm zincirleri,aslan oluruz kükrercesine

Kim göz diker yurduma alçakça,kalleşçesine
Kim dil uzatır,Türkün dînine,diline,öz lehçesine
Çakallarla eş tutar,sereriz bedenleri leşçesine
Yiğit oğluyuz had bilir,hak alırız erkekçesine

Neslimizi bilenleri,bize sevgi,saygı göstereni
Kahraman milletime,dostluk rüzgârı estireni
Beyaz sayfalar açarız,unutulmasın yep yeni
Can biliriz,gardaş tutar,severiz çiçekçesine

Biz hem kaynak,hem şelâle hem pınarız
Yüreğimizle coşar,asil kanımızla kaynarız
Biz Ata’barını biliriz Şeyh Şamil’i oynarız
Rumelide kızancık,Anadoluda köçekçesine

İlâhî,sen koru musibetlerden mutî insanları
Dü cihanda bize lütfet,hazînenden ihsanları
Nasip eyle şu dünyada da hep gülistanları
Özlediğimiz o irem bahçelerine girercesine
Mustafa Kartal

Cânü tenimiz,hâcet kapusunda gedâdır
Kahrına da,lütfuna da canımız fedâdır
Âbu hevâ gibi rahmeti,kullara devâdır
Gedaya düşen,Mevlâ’ya tâ’zîmü edâdır
m.k.
Ey sofu,bizim sohbetimiz câna safâdır
Bir cür’amızı nûş idegör,derde devâdır
Hak ile ezel ettiğimiz,ahde vefâdır
Semâ safâ,câna şifâ rûha gıdadır
Lâedrî

***

Rehbersiz insan,şu evrende dâim yalnız kalıyor
Mesnevî,insanı can damarından nasıl yakalıyor
Can,tende oldukça bende-i Kur’anem diyor hz.Pir
Kur’an,işte böyle insanı,şah damarından yakalıyor

Meclis-i aşk-ı mevlânada başladı sema,şâdan olan dönsün
Tennûreler öyle bir cûşa gelsin ki,melekler görüp gülsün
Aşk meclisinde neler oluyor,gelip cümle ehibbâ görsün
Meclis nurlarla aydınlansın nice fâni ışıklar varsa sönsün
Mustafa Kartal


Can,huzûru Mevlâna’da bir aşk arar
Her aşk,şol gönüllerde bin aşk olur
Kim ki yüreğine,asrın çiçeğini koyar
Lâle ise lâlezâr,gül ise gülistan olur

Can ki,Şems-i Tebrizi’den yolunu çizer
Hz.Mevlâna’ya bende olmaya aday olur
Kim ki,fîhi mâ fih ile hz.Pîre intisab eder
Ol dergâh,ilm-i ledün ile çelebistan olur

Ahmet Eflâki
Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur
Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur
Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre
Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur
Mustafa Kartal
***

Târihi çevir,görürsün tanrı dağlarında bozkurtları
Mete handı,İstemi han,Atilla idi,Alpaslandı adları

Dur durak bilmez,dört nala koşar gönül atlarımız
Örnektir bize,Oğuzlar,Kayı boylarıdır atalarımız

Selçuklu,hem Osmanlı oldu şâha kalktı yiğitlerimiz
Vermedi nâmahrem ellere,aziz vatanı şehitlerimiz

İnsanlık,âdil olsa,insanca yaşasaydı sanki,ne olurdu
Bunca mezâlim,asırlık dünyamızı yordukça yordu

Yiğitlikten yok nasibi giderek sinsice tuzaklar kurdu
Devleşti ülkeler,muzır mûcitlerle hep âcizleri vurdu

Dünya,insanlığa,hayvânâta ayrılmış bir yerleşimdi
Heyhât ! ardarda,ne çok felâketler yaşanıyor şimdi

Bir virüs insanları yok ediyor,maskeler taktırıyor
Toplu ölümler oluyor,canları yakıyor,yaktırıyor

İşte Hâlik,ile mahlûkun farkıdır bu husûsiyyet
Rabbim izin verirse ancak,yaşanabilir hürriyet

Bekle ey ! kürre-i arzdaki şimal ve cenûp küre
Güneş gibi doğarak geliyor,imdâda millî mefkûre

Türkler,yine kol kol olup yedi kıt’aya yayılacak
Turan ellerde yine,ak koyunlar,keçiler sağılacak

Nerde bir Allahın kulu,imdât derse ki gönülden
Vazîfe şuûru bilerek onu,mü’min tutar ellerinden

Rabbimiz,has dileğimimiz yüce katına arzımız bu
Sen Türkü yücelt,SEN’i unutturma arzumuz bu.

Mustafa Kartal

YARADAN YERYÜZÜNE KANIT SUNARKEN
BİR BAŞTAN BİR BAŞA KÂİNÂTI SULARKEN
İNANANA,İNANMAYANA RAHMET KILARKEN
GÖKYÜZÜNE AÇILMAYAN ELLER UTANSIN

ECDADIMIZIN TOPRAKLARINDA GEZİLİRKEN
ONALTI DEVLET NİŞANI YAN YANA DİZİLİRLEN
AL BAYRAĞIM,GELİN KIZ GİBİ SÜZÜLÜRKEN
VATAN DİYE HAYKIRMAYAN DİLLER UTANSIN

GEÇMESİN HÂB-U GAFLET İLE SENİN GÜNLERİN
HER SABÂH UYANIRKEN GÖNÜL SÜMBÜLLERİN
BİLAL GİBİ,SEHERDE DOLAŞAN BÜLBÜLLERİN
FERYADINI DUYMAYAN GÖNÜLLER UTANSIN

Mustafa Kartal

Şafak söker şefkatle üstümüze erkenden
Mor dağlar üzerinden,bulutlar fevkinden
Mevcûdât,rağbet eder yeryüzü halîfesine
Kanat açar,menekşeler,lâle,gül şevkinden

İnsan,görür ki,verilmiş tüm nîmetler emrine
Helâl ye iç denilmiş,dokunulmaya hamrına
Ne mutlu ulaşanlara Rabbin va’d-i semeresine
Dünyaya böyle bakar,sual olmaz zevkinden

Nâs ismiyle,en güzel takvim üzere yaradılmış
Kâinatta yalnız,nâs,insan olarak yektâ anılmış
Ger,kulluğunda şükran ile sarılmışsa mâbuduna
Hüsran yok insanoğluna,indirilmez mevkîinden

İlâhi,dünya misâfirliğinde bizi mutî eyle azdırma
Zulümle âbâd oldum sananlara,mazlûmu ezdirme
Nefsimiz bildir,aşkınla yandır,şevkinle döndür
Mahrum eyleme bizi,sabır.şükür zikir nimetinden
Mustafa Kartal

Târihi çevir,görürsün tanrı dağlarında bozkurtları
Mete handı,İstemi han,Atilla idi,Alpaslandı adları

Dur durak bilmez,dört nala koşar gönül atlarımız
Örnektir bize,Oğuzlar,Kayı boylarıdır atalarımız

Selçuklu,hem Osmanlı oldu şâha kalktı yiğitlerimiz
Vermedi nâmahrem ellere,aziz vatanı şehitlerimiz

İnsanlık,âdil olsa,insanca yaşasaydı sanki,ne olurdu
Bunca mezâlim,asırlık dünyamızı yordukça yordu

Yiğitlikten yok nasibi giderek sinsice tuzaklar kurdu
Devleşti ülkeler,muzır mûcitlerle hep âcizleri vurdu

Dünya,insanlığa,hayvânâta ayrılmış bir yerleşimdi
Heyhât ! ardarda,ne çok felâketler yaşanıyor şimdi

Bir virüs insanları yok ediyor,maskeler taktırıyor
Toplu ölümler oluyor,canları yakıyor,yaktırıyor

İşte Hâlik,ile mahlûkun farkıdır bu husûsiyyet
Rabbim izin verirse ancak,yaşanabilir hürriyet

Bekle ey ! kürre-i arzdaki şimal ve cenûp küre
Güneş gibi doğarak geliyor,imdâda millî mefkûre

Türkler,yine kol kol olup yedi kıt’aya yayılacak
Turan ellerde yine,ak koyunlar,keçiler sağılacak

Nerde bir Allahın kulu,imdât derse ki gönülden
Vazîfe şuûru bilerek onu,mü’min tutar ellerinden

Rabbimiz,has dileğimimiz yüce kata arzımız bu
Sen Türkü yücelt,SEN’i unutturma niyâzımız bu.

Mustafa Kartal

ÜÇ MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ

Gâfil olma insanoğlu aklına sor sen bir kere
Hak Teâlâ,şu yer yüzünde birçok insan yarattı
Bunca kavim neden deme,yaratılmaz boş yere
Düşün kavimler arasına neden Türkü de kattı

Biz,hilkatin esbâbına sarılırız tâ ezelden beri
Hep artacaktır biliniz Türkün dünyada değeri
Zulmetten nûra çıkılsın diyedir Kur’an emirleri
Âhir vakitte odur ki,gerisini Türk ırkına bıraktı

Horasandan yol verildi vatana alperenlerimize
Hem dahi,mâna aleminde seyir emri âhilerimize
İlm-i nücûmdan etıbbâya sahibiz dâhîlerimize
Medeniyet bizden çıktı,hazardan endülüse aktı

Kızgın demir dövülür,Türk bayramı kutlanır
Meydanda savaşır,Nevruzda ateşten atlanır
Analar şehitlerine şeref gözyaşı ile katlanır
Yürekler acı paylaştı cennete meş’ale yaktı

At kişnemeleri,kargı sesiyle inledi kıtalarımız
Örnek oldu dünyaya çelik yürekli atalarımız
Aziz Vatan için daim sıklaştı bizim saflarımız
Birliğin harcı,hür doğmuş hür yaşamış bayraktı
Mustafa Kartal

Yalnız sen hu ..

Aklım başıma gelse,dilime bir türkü değse
Başıma tâlih kuşu konsa,omuzuma bir yük binse
Burnuma bir râyiha gelse,gözüme bir ışık girse
Ayağıma bir diken batsa,saçımı rüzgar uçursa
Gönlümü bir dil kapsa,gök kubbeye bende yapsa
Ciğerime bir ok batsa,derdime bin dert katsa
Yüreğime bir kor bıraksa,şu canı alev alev yaksa
Etim lime lime kavrulsa,küller,bulut olup savrulsa
Felâket virüs olup gelse,gelip ciğergâhımı delse
İnsanlık nâçâr kalsa,atmosfer kızıllara boyansa
Buzullar tamâmen erirse,yeryüzünü suya verirse
Dünya tamamen batsa,evren uykuya yatsa
Bütün ışıklar sönse,mevcûdât tamâmen ölse
Bir dost gelip şu ölgün satırlara su içirse
Ebrûlarla süslese,hoşa gidip,hatta geçirse
Bu da işte bir fânîden böyle hâtıra dese
Yalnız Sen gelirsin,bir tek Sen gelirsin
Sen gelirsin aklıma...
Yalnız sen.. hu
Aklımda sen,Rûhumda sen..
Dünyamda sen,Âhirimde sen
Yalnız sen.. hu..

Mustafa Kartal


Ya Muhammed seher vakti
Arzetsem sana şu halimi
Diner belki gözyaşlarım
Düşte görsem cemalini

Sidre-i müntehâ geçtin
Sevgini âleme saçtın
Ümmetine kucak açtın
Nideyim dünya mâlini

Kurtulur kalbim ye’sinden
Şeyda bülbülün sesinden
Asırların ötesinden
Örnek alırım ahvâlini

Tayy-i mekân ile uçsam
Deniz derya birden geçsem
Zemzemi Ravza’da içsem
Arzetsem ümmetin hâlini

Hak’tan aldın ve anlattın
Ne uyudun ne de yattın
Binbir zahmet ile attın
Sen bu dinin temelini

Salavat ile başladık
Namazımızı beşledik
Benliğimize işledik
İnşallah âmâlini
Mustafa Kartal

Yüce Rab’bin himmeti
Verdi bizlere emâneti
Elestüde bu zimmeti

Vermek O’na duâ bana
Şükür,yalnız yaradana

Fezâ benim cihan benim
Şu görünen mekân benim
Taşıdığım bu can benim

Lütuf O’na,duâ bana
Şükür,yalnız yaradana

Semâ benim,Semah benim
Gökyüzündeki mâh benim
Nice nâlân –ü âh benim

Rahmet O’na zahmet bana
Şükür,yalnız yaradana

Çöller benim,göller benim
Katmer olmuş güller benim
Aşka düşen gönüller benim

Nusret O’na kısmet bana
Şükür,yalnız yaradana

Dağlar benim,taşlar benim
Gözlerimde yaşlar benim
Derde derman kuşlar benim

Hüdâ O’na,gedâ bana
Şükür,yalnız yaradana

Efelendim,dağlık benim
Üç günlük beylik benim
Hastalıkla sağlık benim

Af O’na nisyan bana
Şükür,yalnız yaradana

Güfte benim,beste benim
İmdi gönül âheste benim
Derde düşen,hasta benim

Hasret O’na,vuslat bana
Şükür,yalnız yaradana

Mustafa Kartal

Zahmetleri yudum yudum bir içtiren var
Çeken sen misin,yoksa çektiren mi var
Sarıl ki ; sen,şüküre,sabır ile tevekküle
Bil ki,kapalı yolları sana hep açtıran var

Olumluyu,kendinden,aksini Allah'tan bilme
Hilkatte olan ferâsetini sen aklından silme
Fukarâya kahretme,garibe,yetime gülme
Seni âhiret yolcusu olarak bir uçturan var

Hakka kul ol,kula kul olma sakın sen dost
Hazîneden vadettiği nîmet yakın sana dost
Defterini sağ elinden aldığın gün sen dost,
Seni,beni sırat köprüsünden bir geçtiren var

Doyumsuz iremin dizaynını bir çizdiren var
Seyyâre ile cenneti âlayı sana gezdiren var
Sevgili kullarına hûri ile gılmanı dizdiren var
Havz-ı kevserden kana kana bir içtiren var

Şükür et,gönülden temiz ol,ibâdet zikir olsun
Yüceler yücesini her an yâd etmeye fikir olsun
Benlik yok,saltanat yok,gönlün dâima fakir olsun
Anda senin de kalbini kendisine bir açtıran var

Mustafa Kartal

Hâl-ü ahvâl,pek âcil olduğu zaman
Bey isterse,toyu toplar anda hemân
Çıkar obanın ya ölümüne ferman
Ya da çıkar ebet derdine derman

Bir savaşçının tek yâri,pusatıdır
Sâdık dostu hep küheylân atıdır
Alp karârı isâbetlidir ve katıdır
Çevik ilk hamlesi ilk fırsatıdır

Çelik yürekte pek uysaldır huyu
Böyle geldi böyle gider Türk boyu
Cengâverlik ile yuğruldu hep soyu
Terketmez hiç hay ile hû - yu

Devlet-Ebet-Müddet ise düstûr
Hedeften sapılmak,çok abestir
Gürzü,zırhı,alınacak abdesttir
Ya Allah,bismillah ile destur

Vatan,bize son yıkılmaz kal’adır
Evvelinde,pusatlar hep sulhadır
Derviş îtibârı,bir aba bir çulhadır
Bu zincir,hiç kopmayan halkadır

Yüce Mevlâm,ordusuna güç versin
Her zaferde gurur versin,taç versin
Kibir gitsin,tüm kalplere hiç versin
Mehmetçik,arzdan bekâya uç versin
Mustafa Kartal

Mustafa Kartal
Kayıt Tarihi : 17.1.2021 16:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Kartal