Kıpırtısız çöken;
alınlardan alanlara
taşınan parıltı.
Duyulur ağır sarkacın
vuruşlarından, bir saat
gelmeli, çekilmeliyim.
Sen öpmelisin durağan
Seni ele sevirem ki...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Devamını Oku
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir