Soruyorum!?...
Bu Dünya da..
Geçilemez dağ mı var?
Uçulamaz gök mü var?
Aşılmayacak deniz mi var?
Ölmeyecek
SU GİBİ
Sevda dedin mi;
Su gibi berrak ve temiz olacak.
İçi dışı bir.
Kar gibi bembeyaz...
SU GİBİ BİR AŞK
Nolur!..
Aramıza kimseyi sokma..
Kimse girmesin.
Kara kedi gibi...
Gözlerin!...
Gözlerin takılı kaldı aklıma:
Buğulu, derin.
Mahsun gözlerin! Şefkat bekleyen, "Sev beni" diyen.
Sevgiyle bakan gözlerin...
Tevafuk, tesadüf, rastlantı...
Adına ne derseniz deyin, öyle tuhaf meselelere gebe olur ki, insan üzülür, şaşırır, ayakları yerden kesilir, kimi zaman. "İmkânsız Rastlantı"daki o söz gibi: "Rastlantı, dünyanın en eski ilahi gücüdür. Birine rastlamanız bazen bir ödüldür, bazen de bir ceza." Hayat güzel tesadüflerle karşılaştırsın sevgili dostlar.
Var olun...
Herşey gönlünüzce olsun...
Kalın sağlıcakla...
Dinçer Dayı
TUTKULU AŞK
N'olur?
Omuzuma koysan o güzel başını.
O an, durdurur, gözlerimden akan hasretin, göz yaşını.
Ruhum uçacak sanki, kalbim yerinden çıkacak olur.
Senin bedeninin sıcaklığı vücudumu sarar.
İnsanlar unutmuş.
İlahi adaleti.
Kendini hayatın cazibesine kaptırmış.
Nefisler ayaklanmış, Anne babanın nasihati nerede?
Verilen sözler hep yerde,
Nasıl görebilir ki, sarmışsa insanın gözünü perde?
Ey vefasız sevgili.
''Gel yapma, inadından vazgeç''.
''Bu sana son yalvarışlarım''.
Uykusuz gecelerden yine kan çanağı döndü gözlerim.
Bu hasret nöbetinde hep senin yolunu beklerim.
Bir elimde resmin, diğer elimde sigaram.
Bak evladım!
Seni leylekler getirmedi..
Bu Dünya ya.
Yüce yaratan lütfetti var oldun.
vücuda geldin.
Bu Dunyada.
Yağmur hafif hafif çiseliyor…
Çiselemiyor sanki, üzerime sorunları, sıkıntıları yağdırıyor.
Kalbime peş peşe dert dolduruyor…
Dertler çoğaldıkça canım yanıyor. Seven kalbim, dayanamıyor, ağrıyor.
İçimdeki ses Feryat fiğan, Kadere isyan edip ''Yeter! Yeter!'' diye bağırıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!