Rıfkı daha yavrucak,
Sanki tatlı yumurcak,
Sevimli mi? Sevimli,
Dolaşır kucak kucak.
Sabah oyuna gider,
Eli dolu oyuncak.
Düşe kalka oynarken,
Çizilir el, kol, bacak.
Oyuncağı kaybeder,
Ona hiç kızmaz peder
"Babam yine alır" der,
Bizim dımdızlak Rıfkı
Rıfkı okula başlar,
Yanında arkadaşlar,
Sokakta, yolda, parkta,
Kedi ve köpek taşlar,
"Rıfkı yapma" diyince,
Akar gözünden yaşlar.
Rıfkı'ya sorar peder;
"Bir bir daha kaç eder?"
Rıfkı düşünmek için,
Diğer odaya gider.
Sonra çıkar odadan,
"Baba çok zor sordun!" der.
Sinirlenir kendince,
Cevap vermeden gider.
Biraz şaşkın ve üzgün,
Ardından bakar peder,
Yaramazdan da beter,
Bizim dımdızlak Rıfkı
Durup düşünür peder,
Rıfkı'yı çoban eder,
Rıfkı üç koyun güder,
İkisini kaybeder,
Birini de terk eder,
Eve tek kendi döner,
Bizim dımdızlak Rıfkı.
Peder günlerce arar
Rıfkı'ya bir iş bulur,
Rıfkı işin ilk günü,
Terlemeden yorulur.
Rıfkı bu işi sevmez
Kızar, burnundan solur.
Kavga eder, bağırır,
İşyerinden kovulur,
Şans bir gelir, bir döner,
Elinde sönmüş fener,
Eve eli boş döner,
Bizim dımdızlak Rıfkı.
Peder yine boş durmaz
Rıfkı'ya bir kız bulur
Kız Rıfkı'yı beğenir
Rıfkı kıza vurulur.
Rıfkı kızla evlenir
Sonra da pişman olur.
Rıfkı kızı terkeder
Kız da evine gider
Yine ortada kalır
Bizim dımdızlak Rıfkı
Peder bir gün Rıfkı'ya
Biraz nasihat eder.
Hasta ziyaretine
"Elin bomboş gitme" der.
"Hediye götürürsen,
Hasta çok dua eder.
Bir hastanın duası,
Dünya'da sana yeter.
Hasta duası alan,
Ne gam görür ne keder"
Rıfkı bir haber alır,
Derler ki annen hasta.
Yanına gider iken,
Ya börek al ya pasta.
Bizim Rıfkı uslanmaz,
Edeceğini eder,
Annesinin yanına,
Yine eli boş gider.
Çok fena sinirlenir,
Bunu duyunca peder.
Rıfkı akşam manavdan,
Bir kilo elma alır,
Derki elma çok ağır,
Onu taşısın katır,
Katır elma yüklenir
Yol alır tıkır tıkır,
Yolda bütün elmalar
Dökülür patır patır,
Poşetinde sadece
Bir tane elma kalır.
Diğer bütün elmalar,
Dereye yuvarlanır.
Rıfkı kalan elmayı,
Tutar suya fırlatır.
Ardından bakakalır,
Bizim dımdızlak Rıfkı.
Rıfkı'ya kızar peder
Rıfkı evi terk eder
Karşı dağlara gider
Annnesi feryad eder
İçini kaplar keder,
Şimdi ne yer, ne eder?
Bizim dımdızlak Rıfkı
Anne-baba komşular,
Herkes Rıfkı'yı arar.
Annesinin feryadı,
Sanki taşları yarar.
Rıfkı'm nerede diye,
Kuşlardan haber sorar.
Nerde ne hayal kurar,
Bizim dımdızlak Rıfkı
Bir ses geldi derinden
Dağın eteklerinden
Derler ki, Rıfkı burda,
Yem olmuş kuşa kurda
Ama henüz ölmemiş
Kendine de gelmemiş
Baygın bir halde yatar,
Bizim dımdızlak Rıfkı
Çetin yollar aşılır,
Rıfkı eve taşınır.
Artık Rıfkı konuşmaz,
Hem yaralı hem hasta,
Arkadaşları yasta,
Çorbası bekler tasta,
Ne börek yer ne pasta,
Bizim dımdızlak Rıfkı.
Günler haftalar derken
Aylar geçer aradan
Rıfkı hızla kurtulur,
Hastalıktan, yaradan.
Rıfkı artık yer, içer,
Hatta gezer dolaşır.
Eskisi gibi olur,
Bizim dımdızlak Rıfkı.
Bir gün hak vâki olur,
Anne ve baba ölür.
Olayı duyar Rıfkı
Hem ağlar, hem üzülür.
Yüreği parçalanır,
Gözünden yaş süzülür.
Kimse ile konuşmaz
Bizim dımdızlak Rıfkı.
...
Mustafa Kılıç
Kayıt Tarihi : 5.11.2022 17:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!