Dili Damağı Kurumuş Sayıklamalar Şiiri - ...

Hayır, lütfen rahat konuşun.

Bu milletin kendine ait bir dil, bir şiir ve bir kültürü yoktur diyorsanız îmâ etmeye çalıştığınız bu dil ve bu edebiyata baktığınızda gördüğünüz Arapça ve Farsça kelimeler olsa gerektir. O halde bu milleti hiç ama hiç anlamamışsınız.

Türkler şu yeryüzünde var oldukları ilk andan beri bir ırktan ibaret olmamış tek millettir. Tarihleri boyunca gelip ''Biz Türk olduk'' diyen kimseye ''Senin anan baban Türk müydü ki? '' diye sormamış tek büyük kültür birliğidir. En basit delîli Oğuz ve Uygur Türkleridir bunun... Farklı genlere sahip oldukları yüzlerinde açıkça okunan Oğuz ve Uygur Türklerinden hiçbirine kimsenin dönüp sen Türk değilsin diyememesi bunun en kestirme göstergesidir.

Türkler asla ben merkezli olmayan bir birliktelik kültürü inşa ettiler yeryüzünde. Elin Amerika'sı on yıllardır bu modeli Yeşil Kart'larla kopyalamaya çalışırken sizler dönün kendinizi vurun! Türklüğe karşı çıkmak işte bu yüzden...

Irkçılıktır!

Türk dili içinde o kelimelerle Türk dili, Türk Milleti, içinde Türk kökenli olmayan bütün o insanlarla Türk Milleti'dir.

Selçuk Bekâr'ı üzmek istemem ama bu milletin kendine has bir dili, bir kültürü ve dahi bir şiiri de yok.

Dünkü arkadaş da yorumcularla kafa bulmuş.

:))))))) :))))))))))))))))) :))))) :)))))))))))))))))))))))))
Bu da benim yorumculara yorumum...

Bu terbiyesizliktir.

Öte yandan imlâ üzerine kitap yazmış biri şiirinde yazım hatası yapar mı diye sormuş ama o mesajında gereksiz hatta yanlış virgül, bitmiş cümlelerin sonunda bulunmayan noktalar vardı. Ben de gereken cevabı verdim.

Kaldı ki dün Osman Tuğlu'nun son ve kısa açıklamasını muhteşem bulmuş ve onu okuyunca şiiri doğru anlayamadığımı itiraf ederek ''Şimdiye kadar neredeydin? '' diye sormuştum ona.

Ben yanlışta ısrar etmem, anlayamadığım bir şey bana anlatıldığında mutlu olur, teşekkür ederim.

Bu ikisini yapamayanlar benim milletimin edebiyatını kirletmesinler. Benim dilimin kuralları üzerine ahtâm kesmesinler. Bana hezeyanlarını kılıfını uydurup şiir diye ezberletmesinler.

Bu bireysel değil, millî bir dâvâdır.

Milletimin dilinden ve kültüründen elinizi çekin!

Sayıklama..

Şiir sayıklalamardan ve içinde nedamet barındıran keşkelerin boğazda dokuz düğüm olduğunu anımsatmasından mıdır nedir pek beğenilmiş..

Doğrusu şiiri ben de beğendim..Hem hezeyan hezeyanı çağrıştırdığından kendi sayıklamalarımın akabinde yaşadığım o naif boşluk hissini bu şiirden sonra da yaşadım..

Sebepsiz hüzünlenmek.. Ya da hüzünlenmek için her şeyi bahane edebilmek.. Gülüşü ve kahkahayı, yağmuru ve fırtınayı, ölümü ve hayatı, aşkı, özlemi, ayrılığı; vuslatsız her sevdayı.. Hüzünlerini gizlemek için mutlu görünmeye çalışan insanların o anlamsız çabasını..falan..

Bütün soyut hüzünler içlerinde anlamsız ve keskin uçurumlar barındırır; kırılgan boşluk hissi..

Bir çiçeğe bakarken ağlamak ile bir çocuk cesedine bakarken tebessüm etmek aynı şey değil mi?

ne uzaklardan gelen coğrafi gülüşlü biri var hayatımda ne de yaşım elli;

ama şiir bitti muallaktayım;

' evet şarabın da kırmızısı var amma biz kana sevdalıyız'

gibi..

Arkadaş eş dost puanlarıyla gidiyor şiir.
Yerden göğe kadar haklısın şairrrrr.(Selçuk Bekar)
Arkadaşi eş dost puanlarıyla bitiyor şiir.

:)

Türk şiiri neden yerlerde sürünüyor.

İşte bu mantık yüzünden

Tüm bu siteye dönüp iyi bakın. Top 100 ve A listesinin ilk sıralarına bakın. İsterseniz yüzünü de okuyun. Arkadaş eş dost puanlarıyla gidiyor şiir.

Ben sana kıyamam canım :)

Naime Hanım'ın açıklamalarını pek bir keyifle okudum.

Adamın birine ''elleri kan kırmızı'' falan demeden önce iyice düşünmem gerekecek artık. Olur a... Türk Bayrağı da kan kırmızısıdır. Hapse bile düşebiliriz.

Avuçlarımızda Mardin gülüşlü suların ebruli sanrısızlığı

Hadi bunu da açıklayın.
Kesinlikle bir şeyler çıkar buralardan.
Epey malzeme var.

insan ellisine varınca avuçlarına düşermiş yüreği
uzayan akşamlarda keşke tadında yutkunmalar
ufkun ötelerini merak etmekten vazgeçip
görmeden geçtiklerini şimdi keşfetmek gibi


YÜREĞİM GERÇEKTEN AVUÇLARIMA DÜŞER GİBİ OLDU
kENDİMİ ŞAİRİN YERİNE KOYDUM
DÖNÜP GERİYE BAKTIĞIMIZ ZAMAN NE KADAR KEŞKELRİMİZ VARMIŞ DİYE DÜŞÜNDÜM
İNSANIN GÖZLERİ NURDAN DÜŞERKEN UZAKLARI DAHA İYİ GÖRÜRMÜŞ

şu ah sözcüğü ne yaman
göğüs kafesimize yetmezken gücü
sonsuzluğu yutacak denli büyütür dilimizi

ŞİMDİ BU SATIRLARI OKURKEN BİR AH ÇEKTİM
ACIYAN SİNEME GÜCÜ YETMEDİ
SELÇUK BEYİN DEDİĞİ GİBİ EGER DİL GÖNÜLDÜRSE
SONSUZLUK DEDİĞİMİZ SONU OLAN VE HALA BÜYÜMEKTE OLAN EVRENİN
KÜÇÜK OLDUĞU KADAR DA BÜYÜK OLAN İNSAN KALBİNE SIĞABİLMSİNDEN BAHS EDİYOR ŞAİR

içim-dışım gri tonlarında ebruli

ŞAİR KARMAŞIK DÜŞÜNCELER İÇİNDE

uzak yoldan gelse o hattuşaş gülüşlü
eflatun damlamakta ağzında çiçekleri

HATTUTAŞ TARİHİ BİR MEKANSA
YAŞAMIŞ OLDUĞU EFLATUNİ AŞKI
VE SEVDİĞİNİN MAZİDE KALMIŞ,TARİHE KARIŞMIŞ GÜLÜŞÜNÜ ANIMSIYOR

ah desem dal kırılır
demesem şarap ekşir

geniş çarşaflara dökmeli bu iki rengi

dem uzasın
söz dinlensin
gece uykuyu beklesin



GECENİN ISSIZLIĞINDA YALNIZ BİR ADAMIN DERTDAŞI ŞARAPTIR
SUSKUN BİR ADAM DEMLENİYOR UYUMAYACAK
VE BU ORTAM SABAHA KADAR SÜRECEKTİR

harf ülser
kelime verem
cümle kanser
ayaklarına serdim kainatın tüm yıldızlarını
elini ver.

insan ellisine varınca avuçlarına düşermiş yüreği
uzayan akşamlarda keşke tadında yutkunmalar
ufkun ötelerini merak etmekten vazgeçip
görmeden geçtiklerini şimdi keşfetmek gibi

Keşke kelimesi de enteresandır.
Keşke yapmasaydım der nasuh tövbesine nail olursun.Keşke yapmasaydım der kafir olursun.
Çok yaşa şairim inşaallah Pir/im olursun.

Kutlarım.

'insan ellisine varınca avuçlarına düşermiş yüreği
uzayan akşamlarda keşke tadında yutkunmalar '
BAZI mısralar vardır; şiirin mayasıdır...
Bazı ilhamlar vardır tanıdık, sanki avucumun ayasıdır, bizden samimi ...
ARKAYA EKLEDİĞİMİZ İĞRETİ CÜMLELER DE YOK DEĞİL. aMA ŞİİR GÜZEL OLMUŞ, YENİLİR, YUTULUR, OKUNUR OLMUş...
Mehmet YUSUFLAR