Dili Damağı Kurumuş Sayıklamalar Şiiri - ...

Avni Çakar
42

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

insan ellisine varınca avuçlarına düşermiş yüreği
uzayan akşamlarda keşke tadında yutkunmalar
ufkun ötelerini merak etmekten vazgeçip
görmeden geçtiklerini şimdi keşfetmek gibi

şu ah sözcüğü ne yaman
göğüs kafesimize yetmezken gücü

Tamamını Oku
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel 15.06.2010 - 18:53

    Sayın Onat asla sizi kastetmedim. O beyefendiyi buralarda hiç görmedim...Sizi ise tanımıyorum yorumlarınızın altında şiiriniz var mı farkında değilim. Benim bahsettiğim kişi benim sayfama uzun bir liste halinde en az altı yedi şiirini yazıyordu. Hiç bir özür dahi belirtmeyen kelli felli biri. Öyleki benim hakkında yazılanlar sütununa da, baştan aşağı ilmihal yazan bile oldu.
    Bizler burada birbirimizin inançları alışkanlıkları özellikleri nedir bilemeyiz...Zaten hiç bir şey de metazori olmaz., olmamalı. Buradan bir arkadaşımız olsaydı bahis konusu yapmazdım. Her birey, kendinden sorumlu. Beni kimin ne yaptığı enterese etmiyorsa, benim özelliklerim ya da kusurlarım da başkasını igilendirmemeli. Yalnızca beni rahatsız eden böylesine arsız ve baskıcı tutumdu. Uzun süre önceydi. Lütfen alınmayınız.

    Cevap Yaz
  • Avni Çakar
    Avni Çakar 15.06.2010 - 16:48

    Mahrem

    1.
    Çorlu' nun istediği, ne bir üstad, ne de bir öğreticiydi. Zamanı dolduran bir eğleticiydi aradığı, anladı ve vazgeçti.

    2.
    Avni, marjinal bir 'parya' idi, gönüldaş diye seçilmesine katiyyen katlanılamazdı. Seçen bedel öderdi.

    3.
    Simeranya ufukta bir yerde, ama simge olarak dahi dört köşe. Oysa Çorlu, kendi ufkundan bihaber... Bilgisi, kültürü tamam. Fazlası ya dirsek yer, ya tekme...

    4.
    Benim derdim; kendi ömür törpümü yavaşlatıp can acımı hafifletmek, o kadar.

    5.
    Kasabalılar şehre çıktıklarında kolsuz giyerler.

    6.
    'Zaman sen duruyorsun, zaman sen geriye gidiyorsun. Zaman, sen benim gamıma oynaş olmayı marifet sayıyorsun'
    (Ayla Kutlu - Islak Güneş)
    ya da

    'Hiç düşünde bir dağın tepesinden yuvarlanır gibi oldun mu..? Şimdi ben gerçekten düşüyorum.'
    (Dostoyevski - Karamazov Kardeşler)

    7.
    Çorlu' nun ufkunda kalmaya razı olmak bile katlanılması çok zor bir eziyet...

    8.
    Şiirlerim mahremimdir, taslaklarım anadan üryanlığım, kendimi şair addederim.

    9.
    Ömrünün son çeyreğini kemirmeye başlayan bir adam için azıcık katık dileği çok mu yüzsüzlük oldu?

    Avni Çakar

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel 15.06.2010 - 16:02

    Anlamis anlamis ama az anlamis. Rumuzum banyatunga'yı bakıyorum da benimsediniz sempatik buldunuz. Bana da uğurlu geldiği için değiştirmedim. İlk kez bir antolojide şiirlerimi sergileme fırsatını buldum. Ve oğlumun başında ekşiyip, bak ölünce bana kitapsızın biriydi diyecekler diye diye haspel kader bir kitabım oldu.Yakınlarım imza günü yapalım diyerek beni yüreklendirmek istediler. Kitabım sadece bir anı kitaptır. O günden sonra daha iyi şiirler yazabildiysem, siz dostlarımın sayesindedir. Epeyi yol aldığımı sanıyorsam da ben de şiirimin günün şiiri sayfasında olmasını arzu etmeyenlerdenim. Bu güne değin de bu sayfadaki şiirlere bir iki yorumumda gelişigüzel yazdığım bir iki dörtlük dışında kimsenin sayfasını kullanıp şiirlerimi sergilemedim. İsmi lazım değil bir beyefendi varki insana illallalah dedirtiyor, bir şiirle yetinmeyip bir kaç şiirini hiç çekinmeden sayfanıza kaydedebiliyor. Şiir arkadaşı olmak istiyor, kapıdan kovsanız bacadan düşecek. Bunu nu niye yazdım? Çünkü, geçen gün Lara hanıma yapılanlar bana çok yapıldı. Kimse reklam yaptığımı söyleyemez. Ben şiirle ve bu tarz işlerle uğraştığım için kendimle övünüyorum, yakınlarım da benimle gurur duyuyurlar bu bana yeter. Bu arada benim iki ismim var ya huu. Az ise bir tane daha ekleyebilirim. (Hani ne derler? Fincancı katırnı mı ne ürkütmemek çabası)Bu önceki yorumuma yazdığınız yoruma cevaptır. Siz çok yaşayın emi. Anladınız mı?

    Not: Salt bilmediğimden de değil, dikkatsizliğim nedeniyle de çok fazla imlâ hatası yaptığımı biliyorum. beni mazur görün ben yaşlıyım.
    Size söz veremiyorum bu konuda değişeceğimi sanmıyorum. Şiirde pek önemli olmadığını düşünsem de düz yazıda olmazsa olmazdır.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 15.06.2010 - 15:50

    Söylediklerimin mânâ ve önemine binaen Mustafa Miyasoğlundan bir beytle sözlerime nihayet veriyorum..

    İnsan insana bakar, kör olmak içim sıkar
    kar bir günü, kar bir güne, ahh efendim ne çıkar

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 15.06.2010 - 15:42

    Sevgili Bekar;

    Burası şiirin kırkpınarı mıdır?

    Öyle düşünenler olduğunu tahmin ediyorum ama ben öyle olduğunu sanmıyorum...

    Burası eskiden 365 gün için sitede bir görevli tarafından seçilen şiirlerin yayınlandığı bir yedir..Öyle şeyler olmuş ki otomatiğe bağlanmış..Sistem geçen yıl aynı günde yayınladığı şiiri çoğu zaman yeni yılın aynı gününde yayınlıyor..

    Sürekli tepkiler yaşanıyor..Ve içimizden bir arkadaş bir grup kuruyor..yetkililerle görüşüyor..sanırım sitenin yetkilileri de bu fikri makul bulup bu işi onlara havale ediyorlar..

    takriben 7 ila 11 kişi arasında çalışıyor bu grup... işi çıkanların yorulanların bıkanların yerine yenileri dahil olarak neredeyse belki 100 aşkın kişi çalışmıştır bu grupta...

    her üye şiir teklifinde bulunabiliyor..oylamadan geçen şiir sisteme yükleniyor..


    İyi dersiniz, kötü dersiniz bu ayrı konu...

    buradaki üyelerin ne sebeple teklifte bulunduğu ancak üyeleri bağlıyor..

    ve seçilen şiirler yayınlanıyor...bazan şiirler ekseri bir çoğunlukla kabul görüyor..bazan yarıyarıya bazan büyük tepki alıyor..

    yani burası böyle bir yer..burada şiir okuyanların da, yorum yazanların da arasında homojen bir hedef birliği yok.Böyle bir kural konulmamış.. yorum yapacaklar için yetkili bir yorumculuk müessesi kurulmamış..Kimseden doktora master istenmemiş..


    .Kimisi okuyup geçmek istiyor..kimisi anlık duygulanmasını not etmek istiyor..kimisi tanıdığı bir arkadaşının şiirini görünce selam vermek istiyor..kimisi burayı bir form alanı olarak görüyor..kimisi burada ciddi ciddi edebi tartışmalar yapmak istiyor..

    insanlar hangisini yaparsa yapsın diğerleri tarafından sen niye geliyorsun demeye hakkı yok...siz böyle bir şey diyorsunuz diye söylemiyorum bu sözümü...

    yazılışı nasıldı ..hyde park mı ne işte öyle bir yer var ya londra da..işte öyle bir yer..site tek bir şart koymuş buraya yazılan yazılarda..yasal suç teşkil edecek mesajlardan sahibi sorumludur ve silme hakkımız mevcuttur şeklinde..

    Bana, yani bugün kü mesajıma gelince.Elma dokundurmasını üstüme alındığım için söylüyorum....Şairle yaşdaş sayılırız..Ben şiir yazamadığımı anladım ve bu yönümle barıştım..Şair kardeşimiz de şiir yazdığına inanıyor ve fakat iddialı değil..kimseden bir beklentisi yok..günün şiiri olmak istemediğini de yazdığına ben şahidim..duygularını yazıyor ve asıyor..

    Biz de tutmuşuz ''yarım elma gönül alma'' yapmışız bugün..

    Nidek..yasal bir suç işlememişiz..veya tutmuşuz nanik yapmışız..kenarından dolaşmışız şiirin..olamaz mı...


    Abimsin

    bendensin

    karışşşmaaa

    Türk malı sitenin türk malı etkinlikleri bunlar..AB standartları filan istemeyelim derim şuraya...Elimizdeki kokoreçten de olmayalaım....

    Saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 15.06.2010 - 15:32

    Ya benim zorum ne?

    Hadi diyelim birileri toplanmış bir yerde, esrar çekip gülüşüyor, birbirlerini de gayet iyi anlıyorlar.

    Sen ne diye inatla bunların içine dalıp keyiflerine maydanoz olursun?

    Ya sen de çek şu zıkkımdan bir iki nefes,

    Ya çek git be adam!

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 15.06.2010 - 15:14

    Bugün (en azından şu anki moral durumumun göstergesini okuyarak diyorum ki) son:

    Şiirlerde o noktalamalar ve büyük harfler bile aslında neden yok, biliyor musunuz?

    Ne noktalamaları nasıl kullanacağınızı, ne de büyük harflerin olması ve olmaması gereken yerleri biliyorsunuz, üstelik şu kadarcık olsun öğrenme şevkiniz yok da ondan!

    İşte bu kadar!

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 15.06.2010 - 15:09

    Yok öyle vurkaç aydınlığı Banyatunga Hanımefendi...

    Bana gelip ''Sen anlamadın'' demeye gerek gören 'aydın', ''Lütfen anlatın'' diye rica ettiğimde ''Anlasaydın'' diyemez. Işık vermeyen aydının aydınlığı hüsnükuruntusu, kuru gürültüsüdür. Ve hatta daha ilk mesajında oturup zahmete girecek, ayrıntılarıyla yazacak bana neyi, niye anlayamadığımı.

    Aydın ayağına yatanların kustuğu karanlıktan çektik bugüne kadar ne çektiysek.

    Doğu kültürünü aşağılayan Batı sevdalılarına da bakın hele :)

    Ne demek mi istedim?

    Anlasaydınız, bana ne!

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel 15.06.2010 - 14:51

    Bu şiire, 'hattuşaş gülüşlü' sözcüğü de 'ebruli' de, 'ekşimiş şarap' ta çok yakışmış öyleki bu ekşi şarap ta şiiri mayalamış. Hele bir de tarihi eskidikçe tadına doyulmaz. Her zaman söylediğim bir şey var; şiir yasağa, prangaya esarete, baş kaldırır; zaptu rapta gelmez gelemez. Özgürce sürmelidir atını, dağ ova bayır da şaha kalkıp kişneyerek. Ha ama belki; bazıları, yeni söylemlerden ikinci üçüncü kuşak şiirlerinden şairlerinden hoşlanıyordur. Siz eski tarz şiirlerden hoşlanıyorsunuz da, biz de böylelerinden hoşlanıyoruz diyenler olur. Herkesin görüşüne zevkine saygı duyup susmak lazım. Bana göre şiirde erotizm de olabilir; ama, öyle ustaca ve bir giz içinde olmalıki; şair şiirini bir sihirbaz gibi, yetkin bir okuyucu şiirini okuduğunda anlayacak biçimde nakış nakış işlemeli. Son zamanlarda Neyzen tevfikten etkilenenler var biri de benim diyeceğim de, diğer yandan, telaffuz etmeyi dilime yakıştıramadığım bir kaç kelime var ki; sırf dikkat çeksin diye ve süfli bir dil kullanmak amacı güden, biribirlerinden kopye çektikleri nahoş kelimeler. Şairi zaten diğer karmaşık dizeleriyle de ele veriyor. Allah herkesin çarşısına pazar versin...Ben bu şiiri beğenmedim der susarız. Bir başkası başka şiiri beğenir. Birbirimizi burada iğneleyip durmasak ya. İğneleyerek, dalga geçerek küçümseyerek kimin eline ne geçer? Gelgelelim, - kardeşim, ben buraya eğitici olarak gelmiyorum; anlamadıysan ne yapayım kayıtsızlığıyla omuz silker, ya da susar.
    Susmak en iyisi galiba.

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 15.06.2010 - 14:30

    Ne zaman adam oluruz:

    Çokbilmişlerin çokbilmişliğini bilebildiğimize göre çokbilmişlere bir kısa cümlecikten daha fazla cevap verebilecek yüreğe sahip olduğumuzda...

    Bilmeyenin bilmediğini bilebildiğimiz için sayfaya bilmeyene nasihat bâbından bir şiir yapıştırıp kaçmak yerine -ona bilmediklerini öğretmeye çalışacak kadar olsun- bilgi işçiliği yapmayı göze alabildiğimizde...

    Kendimize 'elmanın yarısı' kadar yakın gördüğümüz birine bizi de kendine 'elmanın yarısı' kadar yakın gören birinin eleştirisinin elmaya olmadığını, bizim sevdiğimizi onun da sevebileceğini kabul ettiğimizde...

    Divan Edebiyatı'nı 'halktan kopuk' diye eleştirirken adına imge dediğimiz ne tarafa çekseniz uzayan ipsiz hayallere kul olarak halktan farklı açılı yeni bir kopma sürecine girdiğimizi anladığımızda...

    Sözlerimizi eleştirenlerin, iyiliğimizi sözlerimize alkış tutanlardan daha fazla istiyor olabileceğini anladığımızda...

    ---------------

    Ben ne zaman adam olurum:

    Aynı şeyleri yine söylediğim halde, bunu birkaç gün önce bana sataşan hem kel hem fodul birine söylemekte olduğum gerçeğinden etkilenip sesimi yükseltmemeyi başarabildiğimde...

    ---------------

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 76 tane yorum bulunmakta