Mütevazı ve alımlı bir dilekçedir.
Yoksul softalıktan,
zengin bilgeliğe geçmek için.
Bütün gece rüya kapılarının
kuyruğunda sabahladığım.
Şark baharatlarıyla tatlandırılmış,
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Alımlı değildi belki ama hayat-memat meselesiydi benim için ilk dilekçem, umut, gelecek ve her şey kısacası. Sağlık koleji sınavını kazanmışım. Sınav sonuç belgesi bana ulaştığında kayıtların bitmesine tamı-tamına beş gün kalmıştı.
bana ait her türlü evrak ve okulun istediği Noterden bir taahhütname, babamın yatılı okulda kalmama izin vermesi, v.s...v.s...
Bir iki gün içinde hepsini tamamladık ama bir sorunumuz vardı, ben bütünlemeliydim ve ilişiğimi kesmeden koleje kaydım mümkün değilmiş.
Yapılan masraf, benim umutlarım, hepsi hepsi tuz buz oldu elbette, gidemedim okula.
Bir rüya görmüş ve anneme anlatmıştım, siyah bir kep giymiştim rüyamda...Annem öngörüsü ve altıncı hissi çok yüksek bir insandı, okula gidemeyeceksin kızım dedi, kendini hazırla ve üzülme...
Üzüldüm üzülmesine ama aileden bazılarının koleje farklı bakışları, bu üzüntümü törpüleyip, kızgınlığa dönüştürmüştü.
O gün bu gündür o akrabamızı hiç sevemedim, zaten de sevmezdim de.... :))
İşte böyle, dilekçe....
Akşama demek sen düşecektin payıma, neyse canın sağolsun, hepsi bizim gerçeğimiz, yaşadıklarımız...En fazla üzüntümüz varsın bu olsun öyle değil mi...
Sayın ÇEŞTEPE; şiirle pek bağdaşmadı biliyorum ama kusur saymayın lütfen...Saygılar...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta