Ve bazen,
Yaşamak, kalabalıklara karışarak,
bazen de kalabalıklardan kaçarak.
Umduğunu bulamayarak belki,
belki bulduklarını kaybederek.
Yine de özleyerek,
Hep aynıydı oysa günün doğuşu
Ve bir yaprağın suya düşüşü
Hep aynı sevinçle sarıldık bir dosta
Aynıydı düşlerde sevgilinin gülüşü
Değişen gölgem mi günler geçtikçe
Yarım kalmayacak düşlerin artık
Deliksiz uyuyacaksın
Mevsimler üzerinden geçmeyecek
Gündüzleri yaşayacaksın
Karanlıktan aydınlığa çıksa bile yalnızlığın
Ne çok dağıldık,
ne çok gitti herşey içimizden.
Konuşamadık bile geriye kalanları,
resmini çizemedik yitirdiklerimizin.
Belki biz de anlayamadık!
Anlayamazdık kimin derdi ne?
Ben seni bir başlangıca
belki bir sona yolcu ediyorum.
Düşünceye bir durak
sevgiye bir kamçı olsun diye
Ben seni sana yolcu ediyorum.
Sevdalar tüketti bizi,
yarım yamalak, eğri büğrü sevdalar
Uzaklarda uzak kalmış,
çakıltaşlı sevdalar…
Yakışmıyor bize bu yüzler,
Şu karşıki dağa
dün bir gelincik tarlası ısmarladım
gelecek yaza.
Kırmızıları aydınlık
başları dimdik olsun istedim
rüzgârlara...
Senin de düşlerin vardı,
çocukluğun, gençkızlığın vardı.
Sen de kadın oldun,
senin de anneliğin vardı.
Babasız kaldın iki yaşında
Bir sessizliğe “Merhaba! ” demek, bir sabah erken.
Bir kaçış, bir soluk alış, her şey devam ederken.
Sıralı sırasız yaşanan herşeye rağmen
Bir geri dönüş belki başladığın yere, geldiğin yerden…
Bir rüzgara “Merhaba! ” demek bir sabah erken…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!