Çakıltaşları balık kokularına hasret
Akşamüstleri bir günbatımına
Yosun kokusu gibi hatırladığım
Yeşil, mahsun birşey ayrılık.
'Merhaba' diyebilmek için çıkılan yollardan,
kucakları dolu dönmek için ümitle bekler yürekler...
O “merhaba”nın son merhaba olmasını isterler
tekrar ayrılmamak için.
Ben hep,
Beyaz bir gemiydi düşler
uzak bir şehirde.
Aslında ‘uzak’ neydi
ne kadardı?
Yüreğim kadar olamazdı…
Bir koku var buralarda
Sevdiğim çiçekler gibi.
Bir şarkı dinliyorum plakta
Eskileri anımsatıyor gibi.
Bir şiir dolamışım dilime
Özlemimi anlatır gibi.
'Ne kadar içsem de,
ne kadar istesem de,
sarhoş olamıyorum;
aklım beni bırakmıyor! ' diyordu
filmdeki kadın...
Beni bu bahar da affedin
gelecek bahara Allah kerim.
Biraz hayalperestim yine her yıl kadar
biraz pervasız, biraz da deliyim bazen
Ama iyi ruhlar var üzerimde herşeye rağmen.
Kısa masallar yağdırdık
sevgi korkularının üzerine.
Anlatmak istediğimiz
bir satır kaçış vardı hayallerimizde.
İçinde bir ayrılığın karanlığı,
karanlık bir gece;
Kış geçer,
özlemeye vakit bile
bulamadan seni.
Kış da geçer, bahar da.
Kavuşmak neresinde bu mevsimlerin?
İstanbul’a ilk veda
Bu son çırpınışıydı
denizini kaybetmiş balığın.
Veda ederken sularıyla,
ağlayamıyordu.
Gecenin yolları, senin yolların...
Sessizliği delemez sözleri asla dinlediğin şarkıların...
Bir güneş arar sonunda gözünü kamaştıracak
Korktuğu da, sevdiği de sensindir karanlığın...
Bir yüze hasret yalnızlıklar gibidir gözlerin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!