Çiçekleri severek başladı her şey.
Toprakla konuşurdu, yaprakla fısıldaşırdı.
Gözlerinin içi, çocukların gülüşleriyle aydınlanırdı.
Belki de bu yüzden kelimeleri hep canlıydı — taze, direngen, başına buyruk.
Şiirlerinin içinde asi bir kız yaşardı;
Dizelere diz çöktürmeyi severdi.
Kâğıt ve kalem, onun özgürlük pasaportlarıydı.
Yazmak, nefes almaktan daha gerçekti çoğu zaman.
Bir defterin arasında saklanan çocuk kalbi,
Koca bir kadının avuçlarında büyüdü.
7 yaşında kurduğu hayali,
33 yaşında bir Akdeni ...
lı parmakların ağıtları olurmuş." dedi
Ağlamaktan,
Kurak topraklara dönmüş gözleri ile
Bu coğrafyada çaresiz bir ana.
Evinin önünde sek sek kalıntıları
Divanın altında 5 taş cevizleri
En afillisinden bardak seçtim.
İçine biraz bal,
Bolca lav ekledim.
Can kırıkları dökülürken gözlerimden,
Lavlı kokteylim ile veranda da bekledim.
Öksüz şair gibiyim evimin odasında
Bilinmeyen bir memleketin,
Bilinmeyen mahallesinde.
Öksürdükçe kelimeler dökülüyor ciğerlerimden,
Kulağıma fısıldıyor
Şiirimin nakaratları.
Şiir bebekler doğuracağım,
Ahlak yoksunu coğrafyaya.
Dizelerimle sözler serpiştireceğim.
4 iklim 7 kıtaya,
Yağmur taneleri gibi dağıtacağım.
Shakespeare tragedyasının
Hazin sözleri tırmalıyor
antik tiyatrosal kulaklarımı
"Olmak ya da olmamak
İşte bütün mesele bu"
Yüzyıllar öncesinde bir oyun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!