Kahır mahzeninde yıllanmış dertler
Aşk denen nimetten mahrum ettiler
Ayılıp kendime gelene kadar
Gençliğime kıyıp talan ettiler
Söylenecek yüzlerce söz gururuma set oldu
Dilimden dökülmedi y a yüreğime dert oldu.
Sustuk adımız namert,çok konuşan mert oldu.
Birikmiş,bir yığın gerçek,söylenmedi lal oldu
Her ne yapıp ettiysem,el dilinde laf oldu
Uzaktan gördüğüm yüzün eşgali
Gönül arşivimden bir aşka ait
Gözlerimden yağan bu hüzzam seli
Nefretle andığım bir aşka ait
Belkide sayılı bir kaç saatti
Önüne geçilmez hırsım
Beni bu hale getirdi.
Ne dert ne keder nede eller
Beni bu alem bitirdi
M ü l a h a z a t hanesini açık bıraktım
İnce eleyeyim derken mantara bastım
Az mı ahlar aldım, az mı canlarda yaktım
Lanet ipliğini,kendi boynuma astım
Vermeden almak allaha mahsus
Ne verdinki benden ne istiyorsun
Bir gönül borcuydu ödedim bitti
Bu aşktan sen daha ne bekliyorsun
Can değil mal değil,gözünde gözüm
Acılar eskitti gülen yüzümü
Ustaca oynadı kader rolünü.
Daha söylemedim ben son sözümü
SIRASI GELİNCE KONUŞACAĞIM.
Dostluklar kurulmuş,çıkar üstüne
Yalana tahammül edemiyorum.
Düşen maskelerin sahte yüzüne
Bakmaya tahammül edmiyorum
Söz neden gümüş söyle be sarraf
Ben seni öylesine iş olsun diye değil,
Şu zavallı gönlüme eş olsun diye sevdim.
Sırrımı sen öğrendin bunu sadece sen bil
Çektiği acılar leş olsun diye sevdim.
Titrerdi yüreğim yaprak misali
Ben kendime bile yalan söyledim
Suya hasret kalmış toprak misali
Kavrulurken bile yalan söyledim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!