Dildagarciga Tekabül Şiiri - Seyfi Karaca

Seyfi Karaca
5087

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Dildagarciga Tekabül

Kim ne derlere acep üzer miyim küstürür ödülden takdirnamesinden begeni armağanından mı olurum endişesi kaygısı tereddütü talim ve talimatı üzerine sabitler saplanırsan kendinle beraber aklı fikri sözü yazıy tutumu davranışı kalbi kafayı , anlamı değeri kişiliği karakterine özgürce ve özgün iradelerde müzik resim edebiyat sinema hiç bir sanat dalı ve kolundan iler tutar icra edemezsin. Çünkü denk geldiğinde kendini bile sorgulayan kimseye ve hiç bir şarta yancılığa dangalaklığa dalkavukluğa yakakalığa dayatmacı zorbalıpa yahut koşula eğilip yamulup bükülmeksizin kendi vicdanı ve tanıklığı yalnız başınalığın herşeyi kafaya takıp gönülde yoran aykırı yüreklilikte hakikatli gerçekliğiyle hakkından ve üstesinden gelebileceği incelik ve zerafetin emeği sorumluluğu tutarlılığı titizliği özverisi özgüveni bilgisi cesareti becerisi dahilinde hassasiyetidir , söz konusu tüm sanat edebiyat ve diğer değerler duyguya düşünceye tekabül dil ve dağarcık incileri .

Eğer edinip sağlayamadığı özgün kişilikli, özgür iradeli davranışlı yaklaşımlı ve ifadeli karakterde yazıya söze ilgiye ve ilişkiye alakadar değilse insan, kısıtlı kapalı köhne yozlaşmış çürümüş ve kokuşmuş birbiri tekrarı bağımlılığında hayata hiç bir tanıklığı ve yakınlığı olmayan mükemmeliyetçi kusursuzluğa imrentili aklı fikri herşeyi heba, kof kirli karışık kısır kurak ve kuru üretir ve biriktirir. Bu sayede de bütün insan delerliliğine dair üretken verimlilikkerden yıpranıp yozunduğu gibi, olanlarını da toptan hepten ve yeniden kazanması mümkünsğzlüğe harcar kaybeder ve tüketir. Çünkü..:
Bölük pörçük sinik sönük suskun hasarlı arızalı kıyaslanamaz ölçülerin koşulsuz itaatkarı ve uyumlusu toplum denetim güdümlülüğüyle; hiç hız kesmeyen ve sürekli kapasite artıran rekor üstüne rekor kırımlarının hepten devrilip tamamen cansız cesede yıkılıncaya kadar kafeslenmiş olan kapan kıskacı çevrim çarkın tüketim bağımlısı ve üretim kölesi daim dönümünde, hamster demokrasisidir, emir- buyruk sahiplerinin çıkarına sanatı siyaseti sözü yazıyı kullanım endüstrisi ve yatırım mülkü görüp bilerek herkesin en müsait özgürlük ve insan haklarını aslı esası yoktan talim terbiye ve temsil ettiği .

Evvelce biz böyle değildik fakat ihmal ihanet özenti yıkım yağma ve iş güç ihaleleriyle farsah fellik deee nerden taa buralara kadar sürüklenip taşındıkki...vur patlasın kıskıvrak değişimlerinin ahalisi bireyi dünyası toplumudur burdan ötesi ve ordan gayrısı...!

Halbu ki ehli sanattır hali dili yoluyla, demiyorum ki ben vur patlasın yahut çal çırp dallan budaklan hort hüry ..

Ve liyakat ehli sanatla sürekli acı yüceltip ölüm kusturan tüm salgınlardan rezilliklerden izdiham soytarılıklarından çeşit çarşısı dalkavukluklardan daha çoktur ve çaredir okuyup söyleyip yazan davranan insana sevgi ve aşk.

Demiyorum ki ben az ol eksik ol ziyan ol mahrum ol sefil ol kaybol sürün demiyorum...
Yalnızca ancak, her yeri pislik bulaşığı pasak kirli sakat sinnek mikroplu iltihaplı katlanılanaz sürdürülemez bütün ilgi ve ilişklere midesi kalkacak ve aklı götürmeyecek kadar haysiyet sahibi kişiliği ve hassasiyet sahibi karakteri olması gerekir ki insanın ; ehli sanata hakim yererli ve yetkin liyakatliği, layıkıyla yaşamaya da hakkı huzuru hukuku olabileydi.

Küslük darlık kahır devir eşik ayaz soğuk girmesin diye araya, ondan bundan soracağına sararıp solmadan zülfü gamzesi sen kendinsen var git
ara sor bul buluş, çünkü sosyal mesafelerini kasıtlı ve kısıtlı dilden tavırdan sözden özden sanattan bilimden ilgiden itibardan mükemmel beğenisi olan kabir azabına ve kusursuz kabul görünme ve görme ahmaklığına süper sağlam fiyaka süsü ve ara bozukluğu tutmak değildir zulmundan korunup kollanmak ölümün, akıl fikir zihin bilinç hasret hafıza ve hatırasını esaslı tutmak gerekir ki, ancak orada kendini bulacağı dağın denizin toprağın bağın ve ilmin ilginin sanatın sözün yazının saygının özgürlüğün sevginin vicdanın ve diger insan değerliliğinin kabul görüldüğü insanda ilmi lisanı devrini ve dengesini sağlayabilsin ..

Sonu gelende şöyle biten mektuptur bunca hususun önü arkası :
' Özetle ve sonuç olarak benden cevaplamamı istediğin soruya tek cümleyle sevgili Hajer : Evet sana sözünü ettiğim her iki mektubu da hiç vakit geçirmeden postalayıp bana yazdığın adresine yolladım . Fakat bunu defalarca uzuun uzadıya seninle evvelce yazıştığım halde ve bu kadar senin hiçbir koşul şart ard niyet beklenti ve kıyas tanımaksızın sade saf tertemiz katıksız dolaysız sahtesiz yalın insanlığın üzerine delirip çırpınıp titrediğim sevgi ve aşk bağıyla aklımı kalbimi gece gündüz seninle uyuyup uyandığımı kıymete değer bulmaksızın hiçe sayıp; defalarca anlattığım mektup yazıp içinde sevgili satırlar sıralısını kuşkuyla kaygıyla karamsarlıkla endişeyle bilinmezle belirsizlikle öfkeyle ve güvensizlikle karşılayıp sevgili dediğin kişiye inanmamayı tercih edince, burda daha fazla yapılacak birşey olmadığı gibi , karşılıklı dengesini bulmayan ve gittikçe ilişki insanını daha da taşınmaz şeyler yükleyerek karmakarışık edip çıkmaza sokacak olan böylesi bir ilişkisizliği devam edip sürdürmenin de hiçbir önem kıymeti yoktur.

Bu bakımdan da bütün kanalları ve yolları mektup havalesinde tıkanıp kalmış zemin kayganlığındaki böylesi zayıf cılız öznesiz ilişki dengesizliğinin bütün yakınlaşma enerjilerini boşa çıkararak kişileri birbirine bağlayacak bağı dalı yolu ilgisi itibarı mutluluğu hevesi sevinci hazzı samimiyeti ve sağlam damarlı tutunacak
itibarı kalmamıştır.

Açıkçası böylesi her an koptu kopacak kuşkulara endişelere güvensizliklere. zırzır zoru karamsarlıklara itimatsız inanmamazlıklara ilgisizliklere terkedilmiş ve hiçbir kelime değeri taşımakta özgüveni ve dayanıklılığı göstermeyen bir çıkmazın sona ermesi benim için de hayatımda hiç olmadığı tutkuyla bağlandığım aşkın efsanesi olsa bile çok büyük kayıptan sayılmayıp tam aksine kanal ve yolları kilitlenip kapanmış ilişkiyi yürütmekte zorlanan tıkanıklığın önünü açmaktan çok üzülecek olsam bile, büyük bir mutluluk duyarım.

En nihayet nitekimde de, yaklaşımımız hevesimiz heyecanlarımız algımız duyumsamamız çabamız yakınlaşmamız ilgimiz hissimiz meylimiz birbiriyle bütünleşmesi kaynaşması tamamlaması alakası benzerliği ve beklentisi bir ve beraber olmayan yanlış ilişkinin karşılıksız yerinden yakınlaşma kurmuş yapa yanlış insanlarıyız demektir . '

Bu veya buna benzer eskiyi tüm kokuşmuş çürümüş yıpranmış ve yozunmuş sürekli yakınma sızlanma ve öykünmelerin ' Geleneksel ' tekrarında boğup bıktırarak yenildiği ve yenileyemediğine mecbur mahkum muhtaç işlevsiz ve iceriksizliğe saplanıp kalmakla, kişisinden kaçak ve kayıp soyut silik akıl fikir yol yöntem dolgulama sistematiğinde MODERN alışkanlıklar bağımlısı toplum yapıp bozmaya kalkışmak, her iki halde aynı sonucu veren ve doğumla ölüm arasında hiç bir kayda değer ÖZGÜR ÖZGÜN ve EHİL İNSANLIĞI olmayan ve bulaşıp ilişip çöreklenip çoğaltarak kendi kendini güncelleyen cehennem cinnetiyle, günümüz dünyası namına her yer her kes her şekil ıspatlı şahitli birbirine kulplu bağlı kesat kabız ve musallat temsil göstergesidir.

Mart/21

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 23.3.2021 14:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca