Didem Madak: Hakkında ziyaretçi görüşleri..

Didem Madak
8 Nisan 1970 - 24 Temmuz 2011
26

ŞİİR


777

TAKİPÇİ

  • Süleyman Boyraz
    Süleyman Boyraz 03.03.2024 - 02:37

    Ne diyeyim bilemedim şiirlerinize denk geldim önce okudum sonra seslendirmek geç di içimden bir kaç şiir kopyaladım bir bakim dedim şairemiz kimmiş vefatınızı okuyunca emin ol sanki çok yakınım gibi geldin değişik duygular içindeyim.Rabbim merhametiyle muamele etsin nur içinde uyu kardeşim. Bu arada bütün şiirlerini kopyaladım her birini seslendirmek istiyorum umarım layık olurum...

  • Aslı Kurukaya
    Aslı Kurukaya 02.02.2023 - 04:27

    Seni çok okuduğumu düşünüp ,beni azarladılar ,ey melâikelerin şahanesi "Didem Madak" Aslında öyle değil ..Az parmaklamadım küflü reçelleri ,ışıklarda ol,sanatçılar asla ölmezler ..Kalbimizdesin

  • Hüseyin Sert
    Hüseyin Sert 15.04.2022 - 01:04

    DİDEM
    Hani sen sinektin Işıl’la
    Geveze gecede düşlerinizde kelebekler
    Grafon kağıtlarından fener alayları vardı ay ışığında
    Geçmişti yalan peygamberler eşliğinde sinekler
    Uzak ülkeler düşlerinizde gökkuşağıydı kaçacaktınız birlikte
    Mevsim kıştı oysa karpuz kabuğundandı gemiler
    Çocuklar ölmüştü son ay ışının gölgesinde hüzün ağlıyordu
    Şiirdi yakışan sana mor zambaklı kocamandı yüreğin
    Bir ateş düştü pirinç tanelerinin üzerine kanserdi
    Kapı aralığına sıkışmış bir ruh gibi bağırmıştı baykuş*
    Siz zehir nedir bilmezsiniz zehir aşkı bilir oysa bayım!**
    Diyordunuz ya oysa ben güneşli şiirler yazmak isteyen bir bayım
    Sen acılarını katık edip gittin ya
    Bu gün doğum gününmüş güzel insan
    On birinci sensiz sekiz nisan
    Dolduramadı yerini yeni yetme şairler
    Hiçbir şiirden sizinkiler gibi tat almadı okuyucular
    Sustu şiir sen gidince öksüz kaldı buralar
    HÜSEYİN SERT
    Bu şiir Didem Madak’ın Ay ışıl’a Sığışmıştı şiirinden esinlenerek yazılmıştır
    Didem Madak ‘ın Doğum günü Anısına
    *AY IŞIL’A SIĞIŞMIŞTI
    **SİZ AŞK'TAN N'ANLARSINIZ BAYIM? Şiirinden

  • Hüseyin Sert
    Hüseyin Sert 10.01.2022 - 02:18

    Dün akşam Pul biber Mahallesine uğradım
    Salgın saz çalıyordu klarnetçilerin yanında
    Her tarafa her zamanki gibi dağılmıştı kedi tozları
    Maskeler kollarında zeybek oynuyorlardı
    Acı kapı kollarına bulaşmış göbek adlarıydı sokakların
    Zeyna'nın yavruları apartmanın bahçesini yalıyorlardı
    Yalama bir kedi daha çıkıyordu çiçeklerin arasından
    Bana dik dik baktı pençesini salladı güç bende diyordu
    El mi salladı yoksa salavat mı getiriyordu diğeri
    Eriyen merdivenler hala akıyordu devasa bir apartman dikmişlerdi altına
    Senin oturduğun yere oturdum kavga sesleri hala geliyordu
    Sokaklar çınlıyor incir reçeli satıcısını sesleri duyulmuyor küfürün renginden
    Ellerimi montumun cebime soktum beyaz tavşan çıktı kaderime
    Çamurlu ayakkabılarımı yalıyordu güneşin son ışıkları
    Küfürler renk değiştirmişti biraz daha solmuştu pul biberler sokakları
    Mülteci olmuştu kediler köpekler geziyordu saf saf Arnavut kaldırımlarında
    Ev sahibinden izin aldım anahtarınla bir kedi geldi guguk dedi
    Boğaziçi’ni öksürüyordu martılar en arkada pisi balığı vardı
    Sen gittikten sonra kimse tutmamış ellerinden kaçıyormuş bu bodrum katı
    Alta on kat daha eklemiş ev sahibi senin kiralarını onlara ödetiyormuş
    Nasıl gıcırdadı kapı mutfaktaki farelerin düğünü yarım kaldı galiba
    Ayakkabılığın portmanto giymiş soğuktan birazda parfüm sürmüş
    Ocağın üstünde cezve fokurdamağa başlamıştı kapattım usulca
    Cebimde her zaman taşıdığım üçü bir aralardan çıkarttım biri düşmüştü
    İki fincan kahve yaptım attım telvelerini sokak kedilerine
    Grafon kâğıtlarıyla oynuyordu Zeyna orada köşede
    Birini mi bekliyordu yoksa benimi bekliyordu solmuş şiirlerin
    Çek yatın üstündeki Zeynanın tüylerini okşadım ahbap senin yerine
    Burcunun sesi miydi bana seslenen 128 harfle birlikte
    Kılıçlarımı kuşandım bir elimde bulaşık süngeri bir elimde fair
    Reklam kuşağında dolaşıyorduk peş parasız pul biber sokağı evinde
    Sensiz sessizce örümcek ağlarına baktım büyüttüm ilkokula gidiyor şimdi
    Umutlarımı karıştırıyordum sokak aralarına menemen yapıyorum
    Pul biber ekliyordum pazardaki satıcıların burunlarına
    Köşedeki duvara grafiti ile geçler adını yazmış
    Zeyna kulaklarını dikiyor mis Marple oratoryosundan memnun
    Soruşturma açıyor açıyor pul biber mahallesine kedilerin padişahı
    Soğuk kımızı renkler açıyorum kalemtıraşımla
    Yerde eski bir terlik kokusu geziniyor sigara dumanından öksürüyor
    Sessizce süpürüyorum faraşla atıyorum kibrit kutusuna
    Arıyorum sokak lambalarını Pazar sokağında en sevdiğin renkleri
    Soruyorum incirlere adını yeşil zeytinlere mis Mrpble diyorlar
    Guguk guguk cuk diyor bir kedi yavrusu ayaklarıma sürtünüyor
    Ellerimi yalıyor sabun kokusunda güvercin çiçekleri
    Uzun bir düdük çalıyor ayrılan tren veda yokuşundan gökyüzüne yükseliyor
    Virane sokak aralarında seyyar satıcıların sesleri geziyor
    Basmahane ile Sirkeci'nin arka sokakları karışıyor birbirine
    Anadolu’nun kokusuna özlemlerine vedalar yapışıyor trenin tekerleklerine
    Pul biber mahallesinden gidiyorum Bornova’dan kule dibine
    Biliyorum sen hep oradasın yıldızlardan gökkuşağı
    Rüzgâr şiirlerine imrenmiş savuruyor dünyamıza tohumlarını
    Tozlu sokakların üstün de bir beyaz güvercin takla atıyor
    Ağzında zeytin dalı zeytinleri yemişler kahvaltı niyetine
    Ekmek kokuları yayılmış mahallenin içine şiirlerinden
    Bir ucu yanmış mektuplar adını sayıklıyor saygıyla
    128 kelimeden ibaret veda busesi eşliğinde
    İki bira içiyoruz efendimize
    Köpüklerini tokuşturuyoruz üstüne pul biber ekliyoruz
    Bir kıvılcım sesi şiirleri arası yolculuk başlamadan bitiyor
    Pul nedir ki ya biber nereye düşüyor soruyorum rüyalarımız efendisine
    Yeşil kırmızı acı ve tatlı şiirlerin ülkesi seninle
    Güzellikler şiirlerin kadınını anıyor
    Pul biber mahallesinde
    Gökkuşağı adını yazmış yıldızların üzerinde

    DİDEM MADAK
    Anısına Saygıyla

  • Veli Bilici
    Veli Bilici 13.11.2020 - 23:45

    Şiirlerinizi çok geç okudum. Tanış olamadığımıza üzüldüm. Şiirlerinizi beğendim keşke önceden okuyupta şiirlerinizi çok beğendiğimi söyleyebilseydim size, merhume hanımefendi. Allah rahmet eylesin. Mekanınız Cennet olsun inşallah.

  • Veli Bilici
    Veli Bilici 13.11.2020 - 23:45

    Şiirlerinizi çok geç okudum. Tanış olamadığımıza üzüldüm. Şiirlerinizi beğendim keşke önceden okuyupta şiirlerinizi çok beğendiğimi söyleyebilseydim size, merhume hanımefendi. Allah rahmet eylesin. Mekanınız Cennet olsun inşallah.

  • Emircan Aydoğdu
    Emircan Aydoğdu 16.06.2020 - 19:31

    Değerli büyüğüm daha yeni keşfetmiş olsam da sizi okudugum bikaç şiiriniz o kadar etkiledi ki beni başarılarınızın devanımı dilerim iyi günler

  • Gökhan Fazlıoğlu
    Gökhan Fazlıoğlu 25.06.2019 - 10:44

    Ben de sevgili Madak'ı çok geç keşfedenlerdenim.... Hayat hikayesini okuduktan sonra şiirlerini bir kez daha okumak dizelerin boğazımda düğümlenmesine sebep oldu... Onun deyimiyle "Allah Babamız" mekanını cennet eylesin....

  • Kubilay Kaymak
    Kubilay Kaymak 23.07.2017 - 13:33

    Yaşama dair ne varsa hayatımızda hepsinin kurguladığı dizelere ustaca serpiştiren, yüreği sevgi dolu bir şair...
    Erken vedası ile okunmamış, kaleme alınamamış öksüz dizeler ve öğretiler bıraktı ardında...
    Üç kitabın sayfalarına asırlarca yaşanmışlık sığdırdı...
    seni şiirlerin kadar sevecek ve özleyeceğiz....

  • Kemaleddin Çiçek
    Kemaleddin Çiçek 04.06.2017 - 17:17

    Altın ve gümüşü sarraflar anladıkları gibi, söz cevherini de ancak söz sarrafları anlar. Yere düşmüş bir çiçeği hayvan ağzına alır çiğner; kadir bilmezler, ona basar geçer; insanlar ise, onu koklar ve göğüslerine takarlar.
    Sanırım mesaj anlaşılmıştır.)