Bir kuru dalın suya özlemi gibi yüreğim
Kurudum, katılaştım ve
Kolayca kırılıverecek gibiyim.
Küçücük bir kıvılcımla kor olacak
Yanıp tutuşacak
Kül olup kaybolacak,toz olup uçacak
Bir gün beyaz bir gül yaprağıyla
Bir nisan sabahının ılıklığında
Gökten süzülen yitik bir damlayla
Geleceğim sana
Bir gün çay bardağının sıcaklığında
Ay ışığında
Kıyıdan uzaklaşan başımda
Taçlanan yıldızlarım
Kollarımda yakamozlarım
Salıverin bedenimi
Suya ağırlığımca
Düşüncelerimin ormanında
Yolumun ikinci yarısında
Sen oradasın
Varlığın aşikar
Dokunacak kadar yakın
Hissediyorum
Kökleri sıkıca toprağı kavramış
Heybetle haykırırcasına
Dallarını uzatmış
Bir dal ki gücünü yitirmiş
Su damlasının açtığı iz gibi
Bir kurt girmiş elmaya
Kemirmiş, karnını doyurmuş,
Yuvası bilmiş elmayı
Yemiş yemiş doymamış
Ne hayaller kurmuş gelecekle ilgili
Yıldız gibi parlak ve gizemli
Geceye dosttur ateşböceği
Açmayın ışıkları, söndürmeyin
Bir mucizeyi böceğe döndürmeyin
Kedinin fareyle
Oynadığı gibi
Oynuyorsun benimle
Farenin canı sıkkın
Hadi neyse
Oynatıyor kendiyle
Bir şey vardı dilimin ucunda,
Söyleyemeden gitti,
Neydi, kime söylenecekti,
Unuttum, silindi gitti,
Bir o, bir ben bilecektik.
Şimdi yalnız o biliyor,
İsmini yazmak gökyüzüne
Baharları getirmek tükenmemecesine
Çiçekleri sermek yolarına
En güzel şeyleri sunmak kollarına
Yıldızları indirmek gökten başına
Ve her zaman,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!