Hep kaçmak istedim bu şehirden
Aydınlığından
Pisliğinden
Yüzsüzlüğünden
Denizi özledim
Ne mantık izin verir
Ne inançlarım
Anlık bu kederler
Bu yorgunluklar anlık
Sevinçler kalır yarınlara
Geçmişe koyu karanlık
Alışılmış bir oyun
Bir kurulu düzen
Tekrar tekrar denenmiş
Bilmem kaçıncısı bana denk gelmiş
Bile bile
İnanmak istedim
Dün iyi tanıdığım biri öldü
Çelenkler,dualarla gömüldü
Çok iyi tanırdım
Ben kadar yakın
Ben kadar uzaktım
Tanrının kuyumcusu dikmiş
Kuşanmışız zırhlarımızı
Yok saymışız korkularımızı
Örtememiş Aşil topuklarımızı
Saklanın bakalım saklayalım
Doğa koymuş kurallarını
Yok sayılabilir mi hiç
Ekilmeden
Sulanmadan beslenmeden
Biçilebilir mi hiç
Seni dinledim
Çok geciktim biliyorum
Sesinde yürüdüm anam
Çok yavaştım biliyorum
Seni çağırdım türkülerimde
Yasemin kokulu bahçeye hiç gidemeyeceğim
İskelede tuzlu rüzgarı hissedemeyeceğim
Yokuşun başında durmuş mısırcıyı
Sancılanmış ağaçların dile gelmiş destanını
Yusufçuk kuşlarının çağrısını
Dinleyemeyeceğim
Gecenin göğsü kabarmış
Dağlar dikilmiş karşıma
Uzun sürdü karanlığım
Gün doğmaktan korkmakta
Çaresizliğim boyun eğmiş
Nereye baksam sen varsın
Yüreğimde kanatlarım
Odamda ışığım
Olmasa alaycı sözlerin
Durmayacak sana koşacağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!