Benim dağlarımdan doğar.
Gür ve berrak,
Yola koyulur
Salına salına, kıvrılarak.
Kimse bilmez,
Taşıdığı sevda yükünü
Ve anlayamaz derinliğini.
Köpükleri tenin,
Renginde gözlerin,
Endamın belirir,
Süzülüp akışında Dicle'nin.
Nazlı nazlı devam yola,
Usul usul ulaşır,
Kerbelâ'ya...
Fırat bir koldan,
O bir koldan
Yaşam kaynağıdır,
Mezopotamya'ya.
Akarlar, durmadan,
Yılmadan, usanmadan,
Buluştuklarında,
Kanlar karıştığında birbirine
Umutlar yükselir Basra'dan.
Belki, yüzünü yumuştur
Hazarbaba,
Baba Mansur
Doğduğu kaynaktan
Ama...
Aşağıda içmek nasip olmamıştır
Hüseyin'e suyundan.
Bu yüzden, umutlar yükselse de
Hep yangın vardır
Âlev âlev Basra'da
İnsanlığın zulmü sürer durur
Ne yazık ki dünyada!
Kayıt Tarihi : 17.9.2008 05:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!