Mutfaktan göç etti; tava-tencere
Lamba yak, mum söndür; açık pencere!
Yırtıl, slogan at; şişmez hançere
Bağırın tosunlar, teller aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
Kalksın, bir kez daha, sol kol havaya
Kapın tencereyi, vurun tavaya
Hizmet et “devrime, kutsal davâya”
Yürüyün tosunlar, yollar aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
Toplansın meydana, asî alayı
Vurulsun dümbelek, çekin halayı.
Memleket, kaldırmaz bunca belâyı
Al-ver yapılmazsa, “mal”lar aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
Plânlamış, -bizi arzdan silmeyi-
Yasaklamış, bu millete, gülmeyi…
Her adım attıkça, takar çelmeyi;
Dörtnal koş peşinden, nallar aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
Türk; sokakta doğmaz, sokakta ölmez,
Vatan için ölür; vatanı bölmez,
Hâin, dü cihanda “inşâ’llah” gülmez!
Takılmış boynuna ziller aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
Modadır; gidene, gelene alkış
Birleştirene “yuh! ” bölene alkış
Dua okunmuyor ölene alkış…
Alışmış şak şaka, eller aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
“Örgütler” kurulsun, sokağı katın,
İş yok, üretme yok; yan gelip yatın.
İcrâ’nın başında –kim olsa- çatın(!)
Bağır ezberinden, diller aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz!
Çevrecisin(!) yak, yık; yön ver çevreye,
Terör örgütleri, girer devreye
Olaylar yönelir başka evreye
Yüz yıllık tekrardan sollar aşınmaz;
İki haftada bir, ense kaşınmaz…
19.06.2013
Fahri FeyizKayıt Tarihi : 20.6.2013 10:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!