İçinde tuttuğun düşler.
Tutuşmayan, yakmayan
Altını dürtsen kül.
Çocukluk insanın anavatanı
Üzerini örtsen Göl.
Akması zor, içmesi pahalı.
Sabaha davet mi çıkardın?
Bir sabah gelir benzemez diğerine
Bir sabah veda edersin, tüm sabahlara.
Unutma!
Devrim iki gece, bir gündüzdür.
Umut iki hece, bir ömürdür.
Kalbine düşmeyen zikir.
Titretmeyen, çarpmayan.
İçinde kalmış ağu.
Rabbin evidir insanın kalbi.
Dışını sarmış buğu
Tamiri zor, arınması pahalı.
Gece mi yaşanır sevda?
Bir gece uyursun, benzemez diğerine.
Bir gece veda edersin, tüm isyanlarına.
Hatırla!
Devrim iki gece, bir gündüzdür.
Umut iki hece, bir ömürdür.
Düşleri olmayan adam ve kadın
Avunası bir şarkısı kalmıştır.
Keder boynuna sırılsıklam yapışır.
Sonunda abu!
İnsanı özgür yapan ilk eylem duadır.
Başında Hu!
Safiyane olanı zor, sabrı pahalı.
Beklediğin bir gün mü var?
Bir gün gidenler, benzemez gelenlere
Bir gün veda edersin, tüm sevdiklerine.
Saldırma!
Devrim iki gece, bir gündüzdür.
Umut iki hece, bir ömürdür.
Kayıp incisin belkide.
Gönülden düştüğüne inanan.
Gece aya bakarken, kıvrım kıvrım ışıltın.
Siyahı yeni bir sır.
Onu seven yeşil gözlerin.
Su içinde.
Zulmü bitiren, konuşmayı başlatır.
Kuyu dibinde.
Yusuf’u bulmak zor, arkadaşlığı pahalı.
Düşündün mü bir an?
Bir an, bir ses duyarsın, benzemez hiçbir sese.
Bir an, veda edersin tüm gürültülere
Anla!
Devrim iki gece, bir gündüzdür.
Umut iki hece, bir ömürdür.
Kayıt Tarihi : 9.6.2013 21:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!