Umutsuzluk insana cesaret verir hiç birşeyden korkmuyorum.. Ve nefret aşka şöyle dedi 'Kiminle dans ettiğini bilmiyorsun' Kısacık bir ömre ve akılsız bir başa sahip olan aşk hiç bir şey anlamadı. Aşkın da nefret gibi gözleri kördü. Ama nefretin güçlü kollarında soldukça soldu. Tüm rengini ve gizemini, artık bir yokoluşa bırakmıştı. Aç gözlü nefret onu bir solukta, iştahla yutuverdi. Nefret kıvrandıkca kıvrandı acılar içinde...Midesine oturmuştu aşk ve onu hazmedemeden çatladı.
Umut tutuyor ellerimi
Gülüyor, güneşten daha parlak gözleriyle
Çekiyor bilmediğim bir yerlere doğru
Güzellikleri seriyor gözlerime bütün şatavatıyla
Uzatıyorum ellerimi
Yüreğin dağ taş
Yüreğin uççurum uçurum
Barınamadım.
Yüreğim çayır çimen
Yüreğim çiçek çiçek
Gittin Barış Ağbi, sende gittin
Sen herkesin sevgilisiydin
Bir çizgin vardı, yan çizmedin
Devam ettiğin o çizgide
Ansızın uçup gittin.
Çocuklardan yaşlılara
Yalnızlık, merhaba eski dostum
Gözyaşlarımla döndüm sana
Şimdi ben ne yaparım nasıl dayanırım
Her yerde hatıralar her yerde izi var
Dolaşıp kanımda zehirliyor ölümüne
Ah yanlızlık bir yığın acılarla döndüm
Çare mi kaçışlar birbirimizden
Unutturabilir mi zaman
Her günüm işkence her günüm cehennem
Kime faydası var bu ayrılığın
Delirdim, aklım kalmadı başımda
Değmesin sözler bana
Değmesin gözler bana
Bırakın kendi halime
Bir gelir bir giderim ben.
Deliyim doluyum buyum ben
Gözgöze gelmeyelim
Yüreğim çırpınıyor
Ellerim acemi, ayaklarım sarhoş
Baktıkça, baktıkça
Yüreğim yangın oluyor
İçimde eriyor buzullar
Bulutların arasında gözlerim
Şimşekler şimdi gözlerimde çakıyor
Korkuyorum kendimden
Aklımı yemek üzereyim
Şimdi kötüyüm ben
Nefret yağmalamış yüreğimi
Yaz gelse kavuşsam mavilere
Yıldızları serip üzerime uyusam
Esneyerek uyansam güneşten önce
Dağlarda yürüsem yalınayak
Ve şarkılar söyleyerek sevdalısından
Kuşlara bir pışşık çeksem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!