Kısık sesli radyomun sesini açtım,
Sana ilk ihanetim bu,tecrübesizim,
Her seste ayrı bir tat var,her tınıda ayrı bir eda,
Yok ama zevk bende,benim kulağım yalnız senin sesine aşina.
Bütün evi toparladım,temizledim de,
Çöpleri çıkardım kapı önüne,sen hep yapmamı isterdin,yaptım.
Saksım da var artık,içinde pembe de bir lale,
Bağlamamı da tamir ettirdim,kopuktu telleri hani,
Çalmıyorum,çalamıyorum da bilirsin,
Tüm çabam,sen yokken de bir şeyleri düzeltebildim,diyebilmek için.
Köpeği saldım ormana,açtım kapısını kuşun kafesinin,
Sevmezdin ya,hiç haz etmiyorum derdin,
Anladım ki ben de sevmezmişim.
Geç oldu ama anladım,
Kimse kadar kimsesiz olmamışım seninle,
Yalnızlık nedir unutmuşum vesselam,
İstemezdim biliyorsun yaşamayı sensiz,
Ama yaşıyorum işte,sensiz,kimsesiz.
Konu komşu hepsi evlerinde,
Lakin çalmıyor hiç kapım,
Onca lakırdı,koşup koşuşturma,çocuk sesleri,
Senin için varmış anladım,
Anladım senin sesinmiş evin sesi,
Sen yokken anladım neye denirmiş sessiz.
Vakit epey geç oldu,
Radyo da artık sarmıyor,ne çalsa hepsi neşeli,
Bana hüzün lâzım,bugünlük,yarınlık,senelik,
Ve yahut ölüm lazım,
Tıpkı senin yaptığın gibi,
Sessiz bırakıp gitmek,
Acıyı öğretmek,hoş kimse üzülecek değil ardımdan,
Belki duvardaki bağlamanın teli,
Ya da pembe lalemin boynu bükülür,
Olsun,son bulur belki bu hüzün ve bulur,
Son bulur bu sessizlik,sensizlik,
Bulur belki,bir yerlere gizlenmiş vuslat bizi.
(18 Mart 2016, Adana)
Diğer yarıma...
Ali Şahan AvsuzKayıt Tarihi : 12.9.2019 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kavuşmak, özlemle beklemek ve sonrası.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!