Bu soğuk tırmalıyor uyuyan duyguları
Sigaramın dumanı kardan adam çekici
Geçit resminde biri çarçabuk deldi zarı
Demir atmış gemiden firâr eden o genci
Yükünden tanıyorum sırtındaydı mezârı
Belli ayak izinden benim garîb gemici
Daldım siyâh geceye gezdim suda âvâre
I
evvelinde bir güzellik cemresi düştü
o handân cemâline
yeryüzü kıskandı
sana râm oldu gökyüzü
Devamını Oku
evvelinde bir güzellik cemresi düştü
o handân cemâline
yeryüzü kıskandı
sana râm oldu gökyüzü
O bir dahi ! daha ne olsun !!
'''..................Fakat sen sevgim ve ümidim başı için yalvarırım
gönlündeki kahramanı bir kenara atma
kutsal tut en yüksek ümidini
ve Allah için kötüye nefretini!'''
:)) (bu tebessüm Sinyaliye idi..)
gümbürtünün kopmayışı
..sanırım ki medyatik hafızanın hakimiyetini tescilleyen bir vakıadır..
80 lere gelmeden iş 90 ların sonu ve devamındaki sosyal siyasal çalkantıları bile doğru okumak ya da en azından hatırlamak nimetinden mahrum bir aydın profilinin antolojik izdüşümüdür buradaki sessizlik de sanırım..
Uyandırmazsanız siz kimsenin uyanacağı yok :)..uyandırmayalımda şiirin ahenginde kaybolup gitsin büyük doğu aksiyonu..
Ve evet..
yaşamak bir sanrı değilse eğer
öcallınmak gerektir..
@..
öylece kalmalıyım kendimle dertler pervane dermanlar hani nerde sende git istediğin yere.
Ahali henüz uyanmamış...Gümbürtü kopmadığına göre...80 öncesini gerçekten bilen kalmamış..Veya biz artık yaşlanıyoruz...
Mirzabeyoğlu imajı silueti hayalimde canlanınca nedense ismet özelin şu şiiri gelir aklıma...
elbette şiir bu maksatla yazılmamıştır 73 yılında..Ama olguların görüntüsü zamani olmuyor ve daima zaman üstü oluyor...
Esenlik Bildirisi / İsmet Özel
Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir
Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
gövdede gökyüzünü kışkırtan şiir sahtedir
gazeteler tutuklamış dünya kelimesini
o dünyadan, o şiirden öcalmalı demektir
Ölüm gelir, ölüm duygusuna karşı saygısız
ve zekâ babacan tavrıyla tiksinti verir
söz yavan, kardeşlik şarkıları gayetle tıkız
öcalınmazsa çocuklar bile birden büyüyebilir
Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır
kin, susturur insanı; adına çıdam denir
susulunca tutulan çetele simsiyahtır
o siyah öcalmakcasına gür ve bereketlidir
Vandal yürek! Görün ki alkışlanasın
ez bütün çiçekleri kendine canavar dedir
haksızlık et, haksız olduğun anlaşılsın
yaşamak bir sanrı değilse öcalınmak gerektir.
1973
“DOST STRATEJİ”DEN
“Batının demokrasiyi dayatması, herkesin eşit olarak haklardan istifade edeceği bir dünya bütünlüğü için değil, George Orwell’in ünlü eseri “Domuzlar Diktatoryası”nda geçtiği gibi, “hepimiz eşitiz ama, bazılarımız biraz daha eşit” anlayışı çerçevesinde bir düzene boyun eğdirme zorbalığıdır. Birleşmişler Milletler Teşkilatı, bizzat Güvenlik Konseyi’nin yapısı ile bir “Domuzlar Diktatoryası” olduğunu göstermektedir. Güvenlik Konseyi’nin “veto hakkı” olan üyeleri arasında niçin bir tane bile halkı müslüman ülke yok? .. Rejimi İslâmî olmadığı halde bile, halkı müslüman ülkelerin yeri pabuçluk! ..” S.M.
Kendisini bugün tanıdım.Kimdir diye araştırırken bu yazısı ilgimi çekti.Şiirden ziyade nesir yazarlığı ağır basan bir kardeşimiz sanıyorum.Tanıştığımıza memnun oldum.
“DOST STRATEJİ”DEN
“Batının demokrasiyi dayatması, herkesin eşit olarak haklardan istifade edeceği bir dünya bütünlüğü için değil, George Orwell’in ünlü eseri “Domuzlar Diktatoryası”nda geçtiği gibi, “hepimiz eşitiz ama, bazılarımız biraz daha eşit” anlayışı çerçevesinde bir düzene boyun eğdirme zorbalığıdır. Birleşmişler Milletler Teşkilatı, bizzat Güvenlik Konseyi’nin yapısı ile bir “Domuzlar Diktatoryası” olduğunu göstermektedir. Güvenlik Konseyi’nin “veto hakkı” olan üyeleri arasında niçin bir tane bile halkı müslüman ülke yok?.. Rejimi İslâmî olmadığı halde bile, halkı müslüman ülkelerin yeri pabuçluk!..” S.M.
Kendisini bugün tanıdım.Kimdir diye araştırırken bu yazısı ilgimi çekdi.Şiirden ziyade nesir yazarlığı ağır basan bir kardeşimiz sanıyorum.Tanışdığımıza memnun oldum.
acıların üstüne ekilir ince bir tuz
üç beş volta sesinde her nefese çöker buz
kerbeladan beridir yolcular yürür susuz
doğur güneşi doğu ışık sürsün dağa yüz
Necip fazıl ;sen nelere kadirsin. gölgende uyuyan bütün şairlere selamlar olsun..
Su
Tükenmez seferinde köpük köpük dalgalar
Suyun derdi kendinde hasret kaygı ve umut
İki âşık oturmuş bir merkezden halkalar
Suya düşmüş bir kundak eller üstünde tabut
Körpe dallar hevesi hep yeniden tomurcuk
İnsan kaygan bir yaprak rüzgârın bûsesinde
Sessiz sessiz ağlarken meme bekleyen çocuk
Bir sırrın fısıltısı akan suyun sesinde
-'Zoru alteden çile suda akan bahtiyâr
Zaman suda işledi şimdi sularda gizli
Durgun suyun kokusu nasibiyle ihtiyar
Geleni karşılıyor mehtâbın nurdan izi! '
Herşey suda başladı suya düştü ayrılık
Kaya da tutan yosun sözlükteki isimler
Nefes nefese sular petek içinde varlık
Sürüp giden hâtıra zarfa konmuş resimler
Bilmem hangi sularda davetiyem sarılmış
Yemyeşil bir gecede ayrılık kaçırılmış
Kelimeye bürünmüş şırıl şırıl bir akış
-'Yüzünü görmek için her şeyden vazgeçilir! '
1984
Salih Mirzabeyoğlu
(şairin Su şiirinin tamamı)
@..
kutsal damacanayı çekti canım
ne idüğü belirsiz bir şiire tosladım
Bu şiir ile ilgili 39 tane yorum bulunmakta