Sayısız nimetlerle bu dünyayı donatmış,
Yüce Allah insanı kulluk için yaratmış.
Eşrafı- mahlûk diye can evine ruh katmış
Yüce Allah insanı kulluk için yaratmış...
Her çeşit tadı alır, bir tek dil ile insan,
Dört bir bucak buz tuttu, her yanda dondu yollar
Çaresizlik sıcak, sıcak düş kurdu
Gece bitmek bilmedi dondurucu soğuktu;
Bükülmüş belimizi büktükçe büktü,
Kırık kalbimizi burdukça burdu,
Bağrımızı üşüttükçe üşüttü,
Ölümün soluğu, ense kökümde,
Sabretmesem de bir sabretsem de bir.
Ömür tükendikçe büyür yükümde,
Sabretmesem de bir sabretsem de bir.
Yüreğim buz tutar, bazen kor yağar,
Bu can feda olsun sana,
Sitem etme gülüm bana,
Benden fazla seven varsa,
Gönül koymam sen ona git.
Geçen bunca yıldan sonra,
Hüseyin Gümüşe
Yaktı yürekleri yiğidin hası,
Beraber yürürken solladı gitti.
Arkadaştı, dosttu vardı dahası,
Normal bir fiskeyle salladı GİTTİ...
Bitirsen anlamsız sensizliğimi
İnadına zaman eskitmez beni.
Bir fısıltın yıkar sessizliğimi,
Yemin ediyorum: Bir sevsen beni.
Ahımdan dönmezdi yel değirmeni,
İradeliyim amma iradem tam hür değil,
İrade arkasında, irade güden güç var.
Maddeyi mabut eden akıl gerçek yâr değil,
Ey gönüllü tutsaklar prangada ne suç var?
İrade arkasında, irade güden güç var…
Görmüş, geçirmiş belli; tecrübeli, boş değil,
Neme lazım demiyor, O seksen dört yaşıyla.
Her gediğe bir taş kor, hangi sözü hoş değil,
Bana ilham veriyor, O seksen dört yaşıyla.
“Günümüz Şairleri Şiir Güldestesi”nde,
Bırakıp gitmeden düşünecektin,
Bu dilim adını ne diye ansın?
Ortak bahçemize pişmanlık ektin,
Yoksa hasadını yapan olursun.
Uzak dur değmesin tenin tenime,
Bir çileymiş, aşk kervanı,
Deli ediyor insanı,
Ayık başıma dumanı,
Sürüp geldi aşk denen şey.
Gözlerime uyku girmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!