Devlet-i Aliyye
Ben yeşil gövdeli bir söğüt dalıydım
Tam Üç Yüz çadırlı Türkmen obasıydım
Osman’ın kalbine duayla dikildim
Bir rüya peşinden cihana serpildim
Bendeydi davanın sarsılmaz şuuru
Bendeydi Son Peygamberin şavkı nuru
Göğsümde taşırken gururu engindim
Dağ gibi mağrur toprak gibi münbittim
Ben Anadoluydum Balkandım Kafkas’tım
Yolu gözlenendim, Hızır’dım İlyas’tım
Korkmazdım kefereden ,kırar geçerdim
Dostuma naif düşmana sert değerdim
At üstünde uçtan uca geçtim cihanı
Krallar taç giydiler benden alıp fermanı
Altaylar’dan Tuna’ya hükmetti ceddim
Ben Yavuz’dum Yıldırım’dım Fatih idim
Nice kafirin kara kabusuydum ben
Ümmet-i Muhammet’in namusuydum ben
Karaydı gözlerim bıçkındım deliydim
Ben ta Şanlı Peygamberden müjdeliydim
Ferman Ruhsat göklerden gelirdi bana
Sebepsiz gitmedim Yemen’e Mısır’a
Yıkar giderdim Allah’ın Askeriydim
Resul önderdi , ben onun neferiydim.
İmkansızı nasip etti bana hüda
Bir davet üzerine yüz bin can feda
Yalın kılıç o çölleri aşan bendim
Sina’dan Ridaniye’ye koşan bendim
Varınca huzura Nebi’nin yurduna
At üstünde basmadan hiç bir taşına
Zinhar o beldenin hakimi değildim
Ben Mekke’nin Medine’nin Hadimi’ydim
Ben bir deli borandım, coştum çağladım
Ferman ruhsat bitti vakti tamamladım
Ne hasta adamdım ben ne de geriydim
Altı Yüz Yıl sonra ben Hak’ka eğildim…
(Aydın Duran)
Aydın DuranKayıt Tarihi : 10.12.2024 04:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiiri tamamlamak mümkün değildi Üstad. Osmanlı yazarak bitmez. Lügat yetmez di. Sağolun varolun
TÜM YORUMLAR (1)