Devinimsel Baş Kaldırı Şiiri - Fahri Feyiz

Haftalardır –bir sürü- zıplar, “gezi parkında”
Çoğu, -fark edemeden- döner, Frenk çarkında!
Vatansever insanlar, gece ev ü barkında
Yıkıcılar, Taksim’e her gün çıkacaklarmış…

Okumuyor, bilmiyor; ağzı var, konuşuyor
Üretene hıncı var, yakanla tanışıyor.
Ülkenin çıkarını, düşmana danışıyor
Uygarlık şimşeğini “böyle” çakacaklarmış(?)

Beyni, vicdanı çürük, tüm “siyasal” maşalar
Kaypak kaya üstünden, denizleri aşalar
Lobiler kemik ata, kemirdikçe coşalar…
Ankara’nın kalbine kılçık sokacaklarmış!

Bir elde taş; öbürü, dolu benzin şişesi
Basıyor pasosunu, Bader Maynof gişesi.
Geride Cermen, Slav; Angel-Sakson düşesi;
Çirkin-kara yüzüne, maske takacaklarmış!

Anası, çok severmiş, ağacın budağını
Kendi, parkta tadarmış –ki dilber dudağını-
Sayyad-ı bî-insafın “taşıyor” sadağını.
Ma’sûm, saf beyinlere, şalgam sıkacaklarmış…

Yılan, çayan, köstebek… Meydanda sürünüyor
Çakal, sırtlan; kuzunun postuna bürünüyor.
Avrupa’dan bakınca, -haklı- da görünüyor(!)
Topyekûn, Türkiye’ye “şaşı” bakacaklarmış…

Türk’e, Müslüman’a mı, yalan dünyanın cevri?
Koymazlar, “geri gelsin” tekrar Yükselme Devri!
Beyninin “gerisinde” canlı tutuyor Sevr’i;
“Fırat, Dicle, Aras” Türk kanı akacaklarmış(! ?)

Müslüman-Türk görünce, soluyor benizleri
Severler; Baltık, Baykal ve Kızıl Denizleri!
Şark-Batı Anadolu, sızlatır genizleri;
Samanlığa doldurup “yine” yakacaklarmış…

Davul, zurna, dümbelek; saksafoncu takımı
Beyni, oksijen almaz; yükselince rakımı!
Devlet sanatçısıymış(!) “beyt-ül-mâl”dan bakımı,
Başvekile hırlayıp; devlet yıkacaklarmış(!)

Tarih bilmez, habersiz; Halep, Kerkük Musul’dan
Hoşlanmaz gelenekten, örf, âdet ve usûldan.
Teyemmümü duymamış, anlamıyor gusûldan;
“Evrimsel teoriye” uygun kokacaklarmış(! ? ...)

11.06.2013