Yıllanmış bir şarap gibi yıllanmış bir şiir olurdu o mısralar dudaklarında
Gözyaşım ne zaman sıraya düşse veya düşeceğini görsen koşardın yanıma
Hemen başlardın o günlerde çok kızdığım, ama içtenlikle sana bağlandığım
Sensiz yüreğimdeki seni, hiçbir zaman olamadığım kendimi ve o haini anlattığın mısralara.
Öyle bir aşktı o günlerde yüreğimde
Ne adını koyabildiğim, ne sevgimi önüne serebildiğim ne de sana,sevdam diyebildiğim
Hep gizli kapaklı, ufak tefek, anladığın veya anlamamış rolü yaptığın
Aramızda geçen o sade, saf ve gizlenmiş duygularımda yaşattığım,
Diz boyu karın içinde sakladığım bir aşktın sen
Bir gün unutsam suyunu vermeyi, en nadide çiçekler gibi solardın gönlümde
Biran rüzgarın değmesine izin versem yanağına, kururdun mevsimi geçmiş sevdalar gibi
Sadece bir saniye kapatmasaydım gözlerimi, unuttururdun kendini
Gözlerimi o gün bugündür niye açmadım sanırsın?
Niye hiç bakmadım yeni bir aşka? Bakamazdım, bakmayı istesem bile yapamazdım.
Çünkü öyle derindi ki kalbimde yerin, ne kadar arkadaşız desem de
İçimde kopan fırtınaları,anlatamazdım.
Şimdi hatırla okuduğun mısraları
O mavi gözlü bir devdi
Oysa gözleri kimine göre ela, yeşil, manzara rengiydi
Minnacık kadın sevdi
Oysa sadece kadın inanıyordu minnacık olduğuna
Bizim deve göre, kadın en büyük devdi
Dev bunu kadına hiç ispat edemedi
Belki bilirdi kadın bir dev gibi yüreğinin olduğunu
Sadece deve belli etmek istememişti
Kadın nice devlerden daha dev olmasına karşı
O da insandı, sevebilirdi başkasını
Nitekim sevdi de dağlar ötesindeki o beyaz atlıyı.
Devin aşkı,öyle büyük yaşanacak aşklar için yaratılmıştı
Kadının kapısını çalmak ne haddine?
Sadece tokmağı eline aldı, kapıyı aralar aralamaz kadın geri döndü,kaçtı
Dev hak vermişti kadına,
Ve kadına daha büyük hayranlıkla bağlandı
Çünkü kadın aşkı anlayan ikinci insandı
O günden aylar sonra
Devden haber alınamadı.
Gazetelerde manşetlere kadar taşınmıştı. “gönül yarası çeken deve ulaşılamıyor” diye
Acaba neredeydi dev, o kadına elveda diyeli öyle uzun zaman geçmişti ki.
Bir gün kadın ve o dağlar ötesindeki sevgili ormanın derinliğinde yürürken
Karlar altındaki izmaritler gözüne çarptı minik boylu dev yürekli kadının
Kadını bir heyecan sardı, kadına göre o hala bir arkadaştı.
Bir ağacın arkasına gizlenmiş, kabanı fark etti kadın
Elini attığında yerdeki kabanı kaldırmak için
İçindeki yüzü gördü, rengi sarardı, sanki beyni fırlayacaktı
Dev çoktan ölmüştü, çürümüş ellerini aldı kadın ellerine
Bir dost şefkatiyle okşamaya kalktı ve devin eli açıldı
İçinden bir kağıt çıktı, kadın çok şaşırdı
Mürekkebi hala sağlam hiç kaymamıştı
Çünkü dev onu yüreğiyle, kanıyla yazdı
Kağıda“Seni Seviyorum Dev Kadın” diye karalamıştı
Devin ruhu gökten kadını izliyordu
Acaba bunca sevgiyi kadın nasıl karşılayacaktı
Devin ruhunda iki damla gözyaşı, kadına baktı
Kadın devin elini kapadı ve
“Sen benim arkadaşımdın”diyerek
Sanki hiçbir şey olmamış gibi koluna beyaz atlısını taktı ve uzaklaştı...
Kayıt Tarihi : 14.5.2006 00:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!