"Ukl veya Ureyne kabilesinden sekiz kişi Medine’ye gelip Nebimiz Muhammed’e biat ederek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokunduğundan hastalandılar. Bunun üzerine Nebimiz onlara develerin sütünden ve idrarından içmelerini tavsiye etti. Şifa buldular ancak ardından çobanları öldürüp develeri alarak kaçtılar. Yakalandıklarında cezalandırıldılar."
(Buharî, Tıp 5-6; Müslim, Kasame 9-11)
Hadisin dikkat çeken noktası, Nebimiz Muhammed’in hasta insanlara deve idrarı içmelerini tavsiye ettiğinin iddia edilmesidir. Bu ifade hem İslam’ın helal ve temiz anlayışıyla hem de modern tıbbın bilimsel verileriyle ciddi şekilde çelişmektedir. İslam’ın yeterli kaynağı Kur’an, insanlara helal ve temiz olanları tüketmelerini öğütler. Bakara Suresi 168. ayet bu konuda oldukça açıktır:
"Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Şüphesiz o sizin apaçık düşmanınızdır." (Bakara 2:168)
Bu ayet, helal olmanın yalnızca dini hükümle değil, fıtrî temizlik ve sağlığa uygunlukla da ilgili olduğunu ortaya koyar. İdrar gibi atık ve pis kabul edilen bir maddenin bu tanıma uymadığı aşikârdır. Zira idrar, böbrekler aracılığıyla vücuttan atılan toksik maddeleri, üreyi, amonyağı ve bakterileri içerir. Kur’an’da helal kılınan gıdaların “tayyib” yani temiz ve hoş olması gerektiği vurgulanırken, deve idrarı gibi iğrenç ve atık bir maddenin helal veya şifalı sayılması Kur’an’ın öğretisiyle açıkça çelişir. Modern tıpta idrar, özellikle de başka bir canlının idrarı, toksin, bakteri, virüs, amonyak, kreatinin ve üre gibi zararlı bileşenleri içerdiği için tüketilmesi sağlık açısından tehlikeli kabul edilir. Deve idrarının da bu açıdan farklı bir özelliği yoktur.
Suudi Arabistan ve Mısır'da deve idrarı üzerine hayvanlar üzerinde bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak bunlar küçük örneklemli, gözlemsel nitelikte veya klinik kontrol grubu olmayan çalışmalardır. Uluslararası sağlık otoriteleri (DSÖ, FDA, EMA) tarafından onaylanmamıştır.
Mide mukozasını koruyucu etkiler gösterebileceği yönünde bazı hayvan temelli deneyler mevcuttur. Ancak bu deneylerde de deve idrarından ziyade üre ve mineral bileşiklerin etkili olabileceği düşünülmektedir. Yani insan idrarı veya köpek idrarıyla aynı sonuçlar vermiştir.
Nitekim bazı gözlemsel çalışmalarda, deve sütü ve idrarı karışımını kullanan kanser hastalarında fayda değil, aksine bruselloz ve benzeri enfeksiyonlar gibi zararların oluştuğu kaydedilmiştir. Ayrıca karışımın mide-bağırsak problemleri, ishal ve bulantı gibi semptomlara yol açtığı da bildirilmiştir.
Deve idrarı su, üre, amonyak, tuzlar ve toksinler içerir. Deve sütü ise protein, laktoz, vitamin ve mineraller açısından zengindir. Ancak bu iki sıvı birleştirildiğinde:
- Üre, süt proteinleriyle etkileşime girerek çökelti ve koku bozulmalarına neden olur.
- Amonyak, sütün pH’ını yükselterek proteinlerin pıhtılaşmasına ve besin değerinin azalmasına yol açar.
Bu karışım, tüketildiğinde mide rahatsızlıkları, zehirlenme riski ve enfeksiyonlar oluşturabilir. Dolayısıyla “şifalı” olduğu öne sürülen bu karışımın bilimsel gerçeklikte sağlığa zararlı olduğu açıktır. Bu rivayetin uydurma olduğu aşağıdaki gerekçelere dayanmaktadır:
Kur’an’a aykırıdır: Nebimiz’in Kur’an’ın öğretisine ters düşecek bir uygulama yapması mümkün değildir.
Tıbbi ve hijyenik ilkelere terstir: Temizlik ve sağlığı koruma İslam’ın temel değerlerindendir.
Ticari amaçlar taşıyor olabilir: Rivayeti uyduranlar deve idrarının ticaretini yapmak istemiş olabilir.
Süt gibi sağlıklı bir maddeyle karıştırılarak meşruiyet kazandırılmaya çalışılmıştır.
İslam'dan önce deve idrarı, bedevî kültüründe cilt hastalıkları ve dezenfektan olarak kullanılırdı. Bu durum müşrikler tarafından geleneksel olarak benimsenmiş ve hadise aktarılmıştır. Hindistanlılardan da bir kısmı inek idrarını cilt hastalıkları ve dezenfektan olarak günümüzde dahi kullanırlar.
Bu rivayet, halkı ikna etmek için gerçek bir unsurla (süt), şüpheli ve zararlı bir unsuru (idrar) aynı potada sunarak, sahih gibi göstermeye çalışmıştır. Kur’an, helal ve temiz olanı emrederken; pis, zararlı ve atık maddeleri yasaklamıştır. Nebimiz Muhammed’in böyle bir tavsiyede bulunmuş olması hem dini ilkelere hem de akla ve bilime terstir. Deve idrarının şifa kaynağı olduğu iddiası, dini meşruiyet kisvesi altında hurafe ve uydurma bir anlayışın ürünüdür. Modern bilimsel veriler deve idrarının sağlığa zararlı olduğunu ortaya koyarken, Kur’an da bu tür maddelerin helal olamayacağını açıkça bildirmektedir. İslam’da sağlıklı yaşam; temizlik, hijyen ve helal gıdalarla mümkündür. Bu da deve idrarı ve benzeri atık maddelerden uzak durmayı gerektirir.
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 10:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!