Siz,
Siz, ey deva bulmaz kederim,
Şayet dinmeyeceğini sanıyorsan, sakın taşma yüreğimden,
Tükendiğin vakit de, soluklan,
Lakin özen göster, duraksadığın durak, virane bir ömre rastlamasın,
Susmak da iyidir,
Şüphesiz iyi,
Bu sebeple, ey deva bulmaz kederim,
Ruhumdaki ihtiyarın, inlemelerine karışmana, geçit verebilirim,
Tabii, tabii serbestçe sızlanmalarıma, ortak olabilir,
Fakat siz, siz kendinizi harcamayın, anlık heveslere,
Asla, özümdeki ihtiyar dahi dokunmamalı size,
Bellemeli,
Zira,
Sizin çorak bozkırları, yakma saatiniz yaklaştı,
O da anlamalı,
Anlamalı ve,
Gelecek sükunete değin, kenara çekilmeli.
*
Bakıyorsun, yıldızım boşlukta asılı durdu,
İşte gör, ne bir karış öteye gider, ne bir karış beriye,
Siz ey, deva bulmaz kederim,
Sırf bu gerekçeyle,
Hangi boşlukta, yankılanacağını bellemelisin,
Hangi duvara çarpacağını,
Ve indiğin mekanda, ahlarımızı büyütmelisin,
Demet demet, feryat bitmeli ağzımızdan,
Dokunduğun her vicdanda, his uyandırmalısın.
*
Siz ey, deva bulmaz kederim,
Sizce de, artık terk etme demi, değil midir basit kaygıları,
Seyret,
Kapkara bir elem dumanı,
Sinemden süzülenleri biriktirip, azap gibi yağdıracakmış zihinlere,
Seyret işte, uzun bir güzergah, senin arşından, gariplerin arşına,
Şu halde, fısılda dillerime,
Fısılda ey, deva bulmaz kederim,
Evvel sızladığı ne varsa, şimdi topuna sussun,
Zira ben sizi, Mahşer'e saklayacağım.
Kayıt Tarihi : 4.12.2025 14:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!