Destanlaşan Şehir! ! Şiiri - Yorumlar

Mehmet Sertpolat
9

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Maraş’ın kurtuluşunun 87.yılı anısına..




Arkadaş, mâziye dön düşün bir an!
Düşün bu şehri ki, nasıl kahraman?

Tamamını Oku
  • Mehmet Macit
    Mehmet Macit 12.02.2009 - 15:13

    Şiir için ne demeli biklmemeki.Bir kahramanlık destanı.Türk Milletinin özü,içindeki sevgisi,gönldeki vatan aşkı.
    Son paragrafın son mısrasında Maraş kelimesi yerine Kahraman kelimesi daha yakışır sanırım
    Mesela:
    Bu ruh Maraş'ı Kahraman yaptı duyurdu.Nasıl?

    Cevap Yaz
  • Akif Tütüncü
    Akif Tütüncü 12.02.2009 - 15:01

    şiirsel kalite olarak sevmedim ama 1978 katliamlarını yapanların ve onların görüşdaşlarının beğeneceği egolarını okşayacağı yazı

    Cevap Yaz
  • Pınar Atay
    Pınar Atay 12.02.2009 - 14:36

    BU ÜNVANLAR KOLAY KOLAY ALINMADI ARKADAŞLAR...8.ŞUBATTA GAZİANTEPE GAZİLİK ÜNVANININ VERİLMESİNİN 88.YILINI KUTLADIK...ARKASINDAN MARAŞ'IN KURTULUŞ GÜNÜ...
    ÖZGÜRLÜK UĞRUNA VERİLEN CANLARA RAHMET OLSUN...

    Gaziantep Destanı

    Bir alay askerle geldiler önce
    Sonra bir tümen
    Ve bin beş yüz gönüllüydüler
    Sarhoşuydular zaferin
    Şendiler gönlü şen yüzü şen Gülşen’diler gülşen

    Yakıp yıkıp yok etmeye and içmişlerdi Antep’i zapt etmeye
    Antep şehriydi paylarına düşen aslandan

    Ne de kolay olacaktı ya
    Ne de kolay
    Hükmetmek savunmasız bir şehre

    Ah garibim ah ah cahilim ah

    Hesabını yapamadın tutmadı mizanın

    Antepli de yemin etmişti
    Önce bir alay asker sonra bir tümen ve bin beş yüz gönüllüye
    Dar edecekti şehri
    Ölecekti
    Belki şehit olacak aç kalacak
    Ve hatta yanacaktı

    Açtı Antep açtı
    Yaralıydı yorgundu öfkeliydi
    Köydü köylüydü
    Yalnızdı üstelik

    Özgürdü özgür kalacaktı Antep

    Değmez miydi senin için ey özgürlük
    Değmez miydi

    İki bin dokuz yüz yirmi çete
    Ve bir ramazan topu ile
    Dayandı sekiz ay on gün yirmi bin kişilik orduya

    Dayan Antep dayan
    Dayan ha dayan

    Geçit yoktu köleliğe
    Olmazdı olmayacaktı aslan payı Antep’im

    Kolay mıydı
    Önce bir alay asker sonra bir tümen ve Bin beş yüz gönüllüydüler
    Yaktılar yıktılar
    Koymadılar taş üstünde taş
    Baş üstünde baş

    Vay anam vay vay ki vay

    Altı bin üç yüz on yedi şehit

    Vay dünya vay vay

    Gizdir direnişin senin giz
    Giz içinde gizdir
    Ey özgürlük


    Dokurcum değirmeninde on dört çocuk
    Cephaneyi yetiştirmişlerdi Şahine
    Bir de yiyecek
    Yoktu silahları
    Bilmezlerdi zaten kullanmayı

    Sığınmışlardı o gece
    Dokurcum değirmeninde

    Ah yavrularım ah

    Eski Hösüğün oğlu Hasan
    Bostancı Ali’nin oğlu Ali
    Bostancı Kamber’in oğlu
    Ve diğerleri

    Kırıldı kapılar sökerken şafak

    Ve oldular acımasız süngülere hedef
    Tam on dört çocuktular
    On dört çocuk


    Siperdeydi kadınlar
    Kimi kazdı
    Kimi aş yetiştirdi bir de su erine
    Çellonun kızı Emine
    Köşker Happası
    Ve yirik Fatma

    Ustalar barut yaptılar
    Franszısın patlamayan mermilerinden
    Duvar küfünden güherçile
    Tüfekçi Yusuf
    Teğmen Mustafa lohanlı
    Tevfik usta
    Sabun hanıydı
    Oldu Antep’e fabrika

    Yardımsız kaldılar
    Aç kaldılar
    Selamladılar hatta ölümü
    Özgürlük uğruna

    Çıkmadı hiçbir yerden ses
    Sus pus oldu insanlık
    Sus pus

    Vay anam vay vay ki vay

    Vay dünya vay


    Altı üstü bir ramazan topuydu
    Barutla doldurdu Antepli onu
    Demir bir gülleydi üstelik topun ağzındaki

    Balıklı cephesindeki topu sordular
    Önce bir alay asker sonra bir tümen ve bin beş yüz gönüllü
    Bu top mudur bizi talan eden bu top mudur mahveden
    Ve alıp götürdüler sonrası savaşın
    Müzesinde Anteplinin ramazan topu var şimdi Paris’in

    Aralıktı aylardan soğuktu
    Yanıyordu Antep kanıyordu üstelik

    Altı bin üç yüz on yedi şehit

    Nice babayiğitler gitti fidanlarımız eğildi dallarımız kurudu

    Ve 25 Aralık 1920 Antep Özgürdü

    Gerisin geriye döndüler memleketlerine
    Önce bir alay asker sonra bir tümen ve bin beş yüz gönüllüydüler
    Başları önlerine eğik omuzları düşük
    Dayanamadılar bir avuç Antepliye

    Vay anam vay vay ki vay

    Vay dünya vay

    Gül Antep gül

    Eğilmedin asla güce olmadın esir
    Yazdırdın destan
    Destan üstüne destan
    Destan okuduk altı kuşak
    Bir altı kuşak daha ve ömür boyu okunacak bu destan
    Ey özgürlük Gaziliktir sana yakışan unvan

    Pınar Atay 23.11.2008 Gaziantep

    Cevap Yaz
  • Ercan Cengiz
    Ercan Cengiz 12.02.2009 - 14:08

    Ey bin yıllık sevdam,Türk İslam yurdu

    milliyetçilk desen var, dincilik desen var... adı da şiir

    Cevap Yaz
  • Aydın Sevgi
    Aydın Sevgi 12.02.2009 - 13:40

    ALLAH(C.C) herkese,iki göz iki kulak verirken bir tane dil ,iki el ve tepemizde kocaman bir beyin vermiş....içini de akılla doldurmuş....düşünenler için elbette ne ibretler vardır....
    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Hasan Tan
    Hasan Tan 12.02.2009 - 13:01

    Önce öldürüyoruz, sonra da 'canınız kutsalmış eyy maktuller! '' diye itibrlarını iade etmeye çalışıyoruz.

    Bunun herhangi bir şehirle alakası yok, pektabi ki Maraş'la da..

    Cevap Yaz
  • Kamil Durmuşoğlu
    Kamil Durmuşoğlu 12.02.2009 - 12:30

    Günün şiiri olarak seçilen Kahramanmaraş konulu şiir vesilesiyle kimileri kabuk bağlamış yaraları kaşımayı fırsat olarak değerlendirmiş. Üstelik tek pencereden bakılarak, üstelik mezhep farklılıklarımızı kalın çizgilerle öne çıkararak yapılmış bu kaşıma.
    1978 yılının 19 Aralık günü başlayıp 26 Aralık gününde kontrol altına alınabilen bu olaylar Türk insanının birtakım oyunlarla birbirini boğazladığı yılların en dramatik sahnelerinden biridir. Olayların esas çıkış nedeni ‘’Güneş Ne zaman Doğacak’’ adlı bir filmin gösterildiği sinema salonuna kimliği meçhul kişilerce (Bu bomba atma olayı Ökkeş Kenger – Şendiler –‘in üzerine atıldıysa da Kahramanmaraş olayları davası adı altında yapılan yargılamada adı geçen kişi bu suçlamadan berat etmiştir) atılan bombanın akabinde patlak veren olaylarda karşılıklı onlarca kişi rahmetli olmuştur. Bu olaylar bazı yazılı ve görsel basının millete dayattığından çok farklı boyutlara sahiptir. Bu olaya ülkemizdeki mezhep ayrımcılığına zemin oluşturmak üzere alev-Sünni çatışması kılıfı daha sonra giydirilmiştir. Benzeri Çorumda da yaşanmıştır. Ülkemizin başka yerlerinde de tezgâhlanmaya çalışılmıştır. Hala bazı mihraklar (muhtemelen bu olayları tezgahlayan mihraklar) bu olayların açtığı yaraları kaşıyıp Alevi-Sünni ayrımını diri tutmaya çalışmaktadır. Biz aydınlara düşen eski yaraları kaşıma yerine bu ülke insanının kardeşliğinin tesisine, kuvvetlenmesine yönelik faaliyetler yapmaktır.
    Kendini ak kaşık ilan edip farklı olanları katil, kötü göstermenin kimseye faydası yoktur. 1980 öncesinde yaklaşık ONBİN genç insan hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlerin yarısı bir siyasi görüşün, diğer yarısı başka bir siyasi görüşün mensuplarıdır.
    Siyasi tercihi, etnik kökeni, dini tercihi, mezhebi ne olursa olsun her insanın (Vatana ihanet etmediği sürece) canı kutsaldır. O zaman geçmişte meçhul mihrakların kışkırtmaları ve tezgâhları ile çıkan olayların bıraktığı yara izlerini kaşıma yerine o yaraları tamamen iyileştirecek ilaçları geliştirmekte, kardeşlik bağlarını güçlendirecek yaklaşımlarda bulunmakta yarar vardır.
    Selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Nuri İnanç
    Mustafa Nuri İnanç 12.02.2009 - 12:26

    çok güzel bir çalışma gerçek bir destan böyle güzel yazılır,kutluyorum eyvallah.mustafa nuri inanç-sufist_05

    Cevap Yaz
  • Ali Aytekin
    Ali Aytekin 12.02.2009 - 11:49

    Türk-İslam birliğine gark olmuş bir şiir. Hocam dilinize sağlık Allah(cc) razı olsun

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 12.02.2009 - 11:44

    hiç bir vatan toprağı boş değil. sanırım bunu bildikleri için bizi yıkmaya çalışanlar önc kardeş kavgasından başlıyor işe. yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta