Desem ki;
Günlerden hasret; yanıyor
Aylardan hüzün; ağlıyor
Sensizliğin ülkesinde
Yokluğuna dayanılmıyor
Desem ki;
Ey yar ey sevgili sultan
Affet beni dayanamadım
Hani senin yokluğunda şeytan
Baştan çıkardığı için falan değil
Hani hasretinle yanıp tutuşup da
Herkeste seni gördüğümden değil
İşte öylesine
Değişiklik olsun diye belki de sırf
Belki senden önce verilen sözler yüzünden
Hatta sana yalan söylemek pahasına olsa bile
Çıkıp giderek senin koynundan
Hatta daha tenin tenimde ılık ılık atarken
İzi bile silinmemişken kokunun üzerimden
Tadı dudaklarımda iken tadının
Hani senden öncem yok sen miladımsın diye
Yalanlar söyleyip
Senden başka ellere elim değmedi diye
Tüm değerlerimin üzerine yeminler etmişken
Desem ki; yüreğim başka yüreklerde molalar verdi
Başka elleri tuttu ellerim senin ellerinin tuttuğu yerde
Hatta başka yüzleri resmetti aynı üst geçitlerde
Aynı iskeleden aynı vapurlara bindik
Sonra seninle süzüldüğümüz sonsuzluklara onunla da süzüldük
Seninle sevdiğim ihanetlerin mümbit toprağı İstanbul’da
Onun kulaklarına da aşk yeminleri ettim yalandan
Onu da öptüm, onu da sevdim seni sevdiğim gibi
Hatta bundan sonra da o hep aramızda olacak
Her gel dediğinde seni böyle yalanlarla yüzüstü bırakarak
Koşup gideceğim onun kollarına
Sen de bileceksin bunu ama söylememelisin bana
İçinde yaşatmalısın ne kadar acı olsa da
Hatta onu da bu şehre getirip
Bu gidiş gelişleri bitireceğim desem
Sen hâlâ ister miydin beni?
Affedebilir miydin?
Hiç ses etmeden içinde
Bu gerçekle baş edebilir miydin?
Belki benim kadar çok sevseydin sen de beni
Yüreğine hükmedemez
Her şeye rağmen yine de severdin beni
Ama eminim tutmak istemezdin başka elleri tutan ellerimi
Başka gözlere bakan gözlerime bakamaz
Başka tenin esenliğini tadan tenimde
Aşk ateşine yanamazdın bir daha
Biliyorum
İşte ben de öylesine
Bir daha gitmesem de seninle sevip
İhanetinle kendimi kaybettiğim İstanbul’a
Sensizlik bir koca ülke uçsuz bucaksız
Ne sensiz yaşaması mümkün ne alışması olanaksız
Hükmedemiyor ne yapsam da aklım kalbime
İsyanlar fışkırıyor yüreğimden volkanlar gibi
Nehirler akıyor sensizliğin ülkesinde isyan kanlarından
Yine de bakasım gelmiyor gözümün yaşlarına
Bunun yerine hasretin her sızlattığında burnumun direğini
İhanetinin resimlerine bakıyorum
Ne yapsam yetmiyor yine de
Senin içimden atamıyorum
Desem ki;
Ey sevgili bu son seslenişimdir sana
Hatta demesem ne çıkar
Umurunda mı sanki ne dediğim bunları yapan yüreğinin
Sonrası yok artık bu acıyla yaşanmaz
Tadına varılmaz güzelliklerin
Sensizliğin ağır yükü taşınmaz bu bitkin omuzlarla
Benim de sözlerim vardı sana
Başka sevgiler tanımayacak yüreklerimiz
Ve batan güneşe inat
Her gün yeniden doğacak bedenlerimiz diye
Kavilleşmiştik hani
Dedim ya artık desem ne çıkar
Demesem ne
Bundan böyle yalnızca yokluğun var
Sensizliğin ülkesinde
Bundan böyle acılar var
Ama sana söylenecek tek sözüm kalmadı
Ey zalim ey kadir kıymet bilmez
Ey yüzüne bakmaya doyamadığım
Ey elini tutmaya kıyamadığım
Ey muhannet yar
Bundan böyle söz yok aramızda
Bundan böyle sen dünyada
Ben ukbada
Varsa bir tek ayrılık var
www.ozguney.av.tr
Nuray ÖzgüneyKayıt Tarihi : 23.11.2006 19:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İhanetin mazereti de yoktur, affı da:(
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!