desem ki sana
yaratacağım yemyeşil bir şubat
ölümcül öpüşün gölgesi olacağım
yeniden anacağım iyilik güzellik adına adını
göğsünde uykusuz ya da uykuyla geçecek gecelerim
sana her baktığımda deniz yarılacak
her zaman ki gibi orada olacağım
sıcak sözlerimi duyacaksın ansızın
bir bakacaksın ki kütüğünde kayıtlıyım
işim uğraşım sensin desem
gönlüm sende aklım gidip dolaşıyor
bu yaşta kapatacaklar bir tımarhaneye
erken değil mi sence
bana sorarsan desem
at rüzgârı dinliyor dikmiş kulaklarını
kişnerse nereden estiğini anlayamaz
alıp seni götürecek sevinin derinliklerine
kal orada çıkma bir daha diye
kokular serpiliyor sana
usta yontucuya
hoş geldin diye
seni bekledim desem kapanıklığımda
göz kamaştırırcasına geldin
bir martı uçtu sevinçle
bir köpek havladı mutlu
kediler şaşırdı bu işe
belki birkaç kişinin de asıldı yüzü
beklenmedik bir zaman kurşunlandım diye
dalgınlığıma gelmedi bunu bilmeli herkes
ateşli bir gece de yaşamadım
yatak döşek
gelip giden de değildi istem
çabalamadım da illaha mutlu olayım diye
oynamadım da her gece sahneye çıkıp
ne ki ne yalan söyleyeyim başım da dönmedi değil
utanacak da değilim biraz da seviştim sözcüklerle
kimi zaman sesli
kimi zaman sessiz elimde kendi ellerim
sen tatlı bir tehlikesin desem
itiraz edenler de olabilir belki
koşup duran bir fotoğraf
kokusunu odada unutan
çabalayan mutsuzlara vermek için sevgisini
gökten kaçamak yapmış bir bulut
umut bakışlı muzip bir çocuk
tam ağlamaklı olacakken gülebilen
anlatacakken susan
sen ki adına benzeyen desem
bana inanır mısın
sen deseydin ben inanırdım
yerim kalmadı ki inançsızlığa
Alaaddin EmreKayıt Tarihi : 10.9.2007 04:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
* Hep ben anlatmaya kalkıyorum sanırım...Desem de desem...Biraz da siz anlatsanız, ben dinlesem...10 Eylül 2007, 04.30, Ankara
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!