Bu güzel sofraya belki az gelir
Demez isem bir kelam belki söz gelir
Selatu selamla söze fer gelir
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Dinledi çok zaman, dermansız dilim
Dün neidiyse, bugündür halim
Aradım da buldum mu ki sebebim
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Hal mi kaldı halsız kalan başımda
Zehir oldu ekmeyimde aşımda
‘‘Derdin nedir? ’’ der dururlar karşımda
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Yiğitlere er meydanı açılır
Çürük olan has olandan seçilir
Mevla diler ise, bu da geçilir
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Ya Rab böyle geldi, böyle mi gider
Dileyen Sen isen Yusuf ne söyler
Gözü iki çeşme, mağfiret ister
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Seninle yananlar, pervane dönsün
Aşkınla kavrulana, alevler sönsün
Sus artık dil-i zarım, bimecal sözsün
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Ezanlar okunur, vakt-i akşamın
Vebali sırtında, bunca zamanın
Kim bilir belki de, bu son fırsatın
Dertsizlik kapımda şerli dert oldu
Kayıt Tarihi : 22.11.2009 20:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Saltukoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/22/dertsizlik-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!