Anayolun tam da kenarındaydı bu güzelim Anadolu Köyü. Her ne hikmetse kasabaya şehre çok da insan göndermemiştiler, tarımla hayvancılıkla gül gibi geçinip gidiyorlardı... Köy dediysem öyle beş on haneli köy zannetmeyin, neredeyse 120 haneye yakındılar. Gençlerle ihtiyarlar el ele vermiş köylerini mamur hale getirmeye çalışıyorlardı...
Yine bir seçim zamanı gelmiş çatmıştı. Köyde yaklaşık beşyüze yakın koyun, onun altıda yedide biri kadarda büyük baş hayvan vardı, koyunlar dertli mi dertliydiler. Bir dokun bin ah işit misali... İki güzel koyun Kınalı ile Meraklı aralarında konuşuyorlardı...
- Kınalı yine seçim yaklaşıyor.
- Evet birader yaklaşıyor, az bir zaman kaldı, ne yapacağız ki bekleyip dua etmekten başka.
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta