Bir dert
Ormanına düştüm
Önümü göremiyorum
Hangi ağaç duygularım
Hangi ağaç hislerim
İnanın
Bende artık bilemiyorum...
Bedenim
Tit tir titredikçe
Kanatsız yaprak oldum
Silkindikçe üşüyorum
Neler oluyor bana
Bir bir saradım, renğimi kaybettim
Tek tek bir yerlere düşüyorum...
Nasıl bir dert ormanıdır bu
Döner dolaba döndüm
Susuz kaldım kurudum
Ağladım
Göz yaşlarımla oyalandım
Kimselere
Bu dert ormanını anlatamadım...
Hey gidi dert ormanı
Beni duyuyormusun
Benim sana tutunacak
Ne bir dalım
Ne bir budağım
Ne de sende yeşerip açacak bir canım var
Söylermisin
Ben nasıl
Senin bu dert ormanından nefes alabilirim...
Senin
Ne güneşin ısıtıyor
Ne de yıldızların parlıyor
Karanlıklar bekçisi dallarına
Esirmi düştüm
Beni savurdukça
Yaprakların olarak dökülüyorum...
Nedir bu halim benim.
Nerden.
Bu dert ormanıyla yüzleştim.
Alev alev yanan toprağında gezdim.
Bir adım atsam.
Sararıp kuruyorum, batıyorum
İstemeden.
Yer çöküp çöküp yıkılıyorum...
Yıldırım düşmüş duygularım
Paramparça olmuş hislerimden
Hesapmı soruyor
Yoksa
Yaz bitti, artık kışmı geliyor
Sel basmış
Bu dert ormanında
Önünü görmek istesem
Sanki
Boğulup boğulup
Bu dünyadan gidiyorum...
Bırak
Ne olur bırak beni
Dert ormanı
Ben artık senden gitmek istiyorum
Ben senin
Ne palamutun, ne'de otunum
Benim seninle işim olamaz
Ben
Garip bir gönül yolcusuyum
Geçiyordum
Yolum düştü
Biraz sende mola verdim
Ne olur,ama ne olur
Gönül koyma bana
Senin
Çiçeklerin kokmuyor
Meyvaların yenmiyor
Suyun içilmiyor
Kuşların ise cıvıl cıvıl ötmüyor...
Sen, beni
Bu dert ormanında mutlu edemezsin.
Beni benden alıp gezemezsin
Vaz geç ne olur
Bırak beni gideyim
Kendimi gönül bahçemde bulayım....
Kayıt Tarihi : 23.3.2005 11:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

not....kota nedeniyle ekleme yapamıyorum yorumla desteğe devam dost
Suna Doğanay
TÜM YORUMLAR (13)