Çanak/kale,
Çanağı kan kale! ..
Truva'dan Gelibolu'dan
İki kadeh kan sundu tarihe...
Kaz dağında Sarı Kız'ın gölgesi ağladı.
Gözyaşı döküldü gamzelerine...
Arıburnu'nda düştü Halime'nin Ali'si.
Yavuklusunu boşa bekledi Ayşe'ler.
Seferinden dönmeyecekti İsmail'ler, Halil'ler...
Boğaz'ın kapısı Kilitbahir'di.
Koca Seyit, bu kapının bekçisi...
İkiyüzonbeş okkalık top mermisiyle,
İşgalciye geçit vermedi, veremezdi.
Conkbayır'da Bombacı Mehmet'in sesi
Ölüme davetiye gibi:
'Haydi! .. Haydi! .. Şimdi! .. '
Bir elinde süngü takılı mermisiz tüfeği,
Hasmına geldiği yeri gösterdi.
Ve mart günbatımı renginde,
Uykusuz gözlerin beklediği an
Bir cıgara sarımı ötedeydi ölüm...
'Allah Allah' sesleriyle yırtıldı siperler.
Atıldı düşmanın üstüne üstüne,
Yayından boşalan ok örneği Memet'ler...
Yorgun bacağını Zığındere'de,
Alçıtepe'de başını bıraktı karıncalara...
Ne mezarı vardı, ne taşı tahtası?
Sadece şehit olabilmekti,
Duatepe'de göğe açılan ellerin duası...
İşte böyle çocuklar! ..
Bu yüzbinlerdi Atatürk'ün emrinde
Ölüme gülerek giden...
Bu yüz binlerdi sömürüye geçit vermeyen.
Dostun gururu, düşmanın korkulu rüyası…
Ünite Çanakkale, dersimiz 'vatan sevgisi'.
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 11:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)