Dermansız aşk sancısı çekerim züleyha

İlyas Kaplan
1278

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Dermansız aşk sancısı çekerim züleyha

usumun duvarlarına balyoz gibi vurursun
düşümün yokuşlarında gök bulutlarından
yağmurlar dökülür
iç aynamın sırrına düşer nazarın
hece hece ismini sayıklarım
her gece
züleyha

yazdığım nice şiirlerin hicranı sensin
kara sevdayla mühürledim her dizesini
insicamım dünyalık hesapların uzağında
cümlelerin sonu alışılmış duyguların dışında
dünyadan vazgeçmiş birinin vazgeçilmez sevdası
yıllar sonra yad etsin diye cümle alem
gizli bir sandığa koyup saklarım seni
züleyha

sana olan özlemle zarflarım sözlerimi
sokağa aynı hasretle bakarım durmadan
aynı sevinçle akıtırım yürek terini
kalbimin sisli yamaçlarında gölgen dolaşır
istekleri şahlandıran bir mücadele benim savaşım
yağma hırsıyla saldırırım mabedine züleyha
bir eşkıyanın amansız buhranınıyla

süslü mısralar avlayan
yarı mistik bir aşk maceracısıyım
kulağını nabzına dayayan bir sevda adamıyım
dermansız aşk sancısı çekerim züleyha
tohumları besleyen zemherilere benzer
gece ve gündüz fırtınalara duçarım
hüküm süren fasl-ı bahardan
miras kalan hatıralarla

yağmur kokulum
nefesini kendime son nefes bilirim
yüreğimi kemirdikçe kemirir kederin
omzuna inmiş ipek saçlarının tellerinden
atlaslar dokunur cansiperane geceme
güldükçe yanaklarında güller biter
gamzesi cennet , bakışı dünyam
canıma can katar yüzünden sarkan zülüflerin
züleyha

sınırlı miktarca bahşedilen
yedi semiz başak mesabesinde
gözlerinde gök züleyha
saçlarında güneşin parlaklığı
her bir gizi yeni bir şifre
senden müteşekkil bir sarhoşluk yaşananlar

zindanından kaçıp gelmiş
ten gömleğime arkadan dokunanlar
etrafa saçılmış ışık zerreleri
cehennem çırası ile tutuşturulmuş alevleri
sinemi kavurup durur
öyle bir aşk ki zehri yudum yudum
züleyha

irademi çökertir hasretin
yanardağ gibi içine düşer yanarım
bir ağustos ikliminde her gece
suya yakamoz bırakır yıldızlarım
hayaller içinde yüzer masal gemim
hayretlere mucip ağır ağır
simandan yansıyan parıltıyla aydınlanır
göğsümün tüm coğrafyası
züleyha

böyle yarım kalacak değil ya
güneşi doğar billur tesellilerin
aydınlığı yükselen sabahlar şahit
tarifi na mümkün duygulara
aklın almakta zorlandığı tam bir cezbe hali
kutsanmış bir aşkın emsalsiz her deminde
efsunlu bir ırmaktan tütsülenirim
nefes-nefes seninle
züleyha

aklın baştan çıktığı düşler yaşarım
bitirir beni ahu gözlerin
bazen derin bir hezeyan
aslında sırlı bir yolculuk her şey
dudağına serince bir dokunuşla züleyha
görünmeyen bir evrenden
görünen aleme düşerim

sensizliğin çölüne çekilirim çoğu vakit
baharı belli, yazı belli mevsimlere dönerim
sadece sensizlik çölünde senin izinde
büyüne tutulmuş unutmuşum kendimi
çöl kumlarınca yanıp yanıp tutuşurum
züleyha

öyle dalmışım ki derinlere
ta yıllar ötesine dönmüşüm sanki
loş ışığın altında sarmaş dolaş olmuşum
arabesk bir müziğin esrarlı sesine
senden maada her şeye ilgisiz
seninle kendimin hülyasını kurarım
züleyha

ha yaklaştım dedikçe elim ermez sana
işte ucu dedikçe saçlarına dokunamam
üstü başı kan revan içinde
ufkumda ay yıldızlar
senden bir parça orada
yüreği yaralı mecnun misali
düşe kalka koşarım
peşin sıra
züleyha

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 16.1.2022 16:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan