Kemiklerimizi ufaladı o ayaz, bu gölgesiz buz bozkırlarında,
Attığımız o soluksuz adımlar,
Kerem'i küstürdü, Aslı'yı yıldırdı.
El sürdük, putların küllerine,
İndik, paslı zindanların diplerine,
Çıyanlar, baykuşlar, akbabalar, leş yiyenler,
Zehir damlayan, sivri çeneleriyle,
Hırlıyordu gölgemize.
Sahte mabedin, yalan yeminlerine,
Haykırdık, çatlak dudaklarımızla,
Gerçeğin ve hakkın, çıplaklığını taşıdık,
Bir heykeltıraş gibi, yontulmuş ve üryan,
Uçurumlara düşen akıllara,
Yarası taze, haberciler yoluyla.
Her dönemeçte, yolu kesenler,
Karanlık rüya tüccarlarının,
İştahlı, maskeli, talancı gölgeleri,
Toprakta sürünen, yığınların sızısı ise,
Ruhlarında ve tenlerinde, oyuklar açan,
Umut ve hayal tacirlerinin, derin ısırıklarıydı.
Kayıt Tarihi : 30.12.2025 17:24:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!