gri bir suskunluk bulaşmış geceye
kalbimin çeperini zorlamadan akıyor
itirazsızlık hükmediyor her şeye
içimde kıvrılıyor hayat
yeni bir yolculuğun içindeyim
yeniden keşfetmek için
en ziyade hasreti hüznü çileyi
yeni katmanlarını yeni türlerini yaşamak için
değişik zamanlarda farklı zeminlerde
savrulan bir yanık gözyaşı
derin bir hüzün
öfkeli ve acımasız
ölü ve sessiz
gece kadar gizemli
öylesine yağmur sağanağı
buhranlar yaşıyorum
yağıyor öksüz yetim yağmurlar gökten
efkarımın kıvılcımları şehrin toprağına
ağlamak çare etmiyor
acıların bin türlüsü
sitemlerin bin bir çeşidi
afakı kaplıyor hıçkırığı
viranelerde ıslak düşler
dökülen gözyaşlarım
bir hatıradan kan revan
şehrin kalbi susuyor
şehir sustukça
susturuyorum hayallerimi
ince fısıltılar
saklı sancılar
gizli yaralar bu yüzden
öylesi çaresiz
öylesi muhtaç
öylesi üryan
ruhumun sırrını ifşa etmeye yetkili hislerim
dağılıp yayılıyor her bir cihete
aydınlanıyor duvarlar köşe bucak
dalgalanıyor ruhum
çalkalanıyor düşüncelerim
künhüne muhtaç
zikrine muhtaç olduğum
öylesi heyecan fırtınalarına duçarım
koca bir deryayı izhar edercesine
sükunetinde dolaşan ateşim
parlak ışığında bir dalgayım
iksirinden bir toz
tecellileri zerre zerre
serabıyla sarhoş
akşam yelinin açtığı izler
öç almaya yemin etmiş
zaman zaman ağlayıp inliyor
diyar diyar boşanıyor gözyaşlarım
silik izler üzerinde
batan gün kadar dingin
bir o kadar derin yürek yaralarım
içimin coğrafyasında vadiler ıssız
gecelere mıh gibi çakılmış
göklerin sonsuzluğuna fırlatılmış yalnızlığım
sabah olmuyor
yas tutuyor güneş
soluyor rengarenk türlü türlü çiçekler
hazan dağına düşen serpintilerle
düşen benim
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 9.12.2021 14:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!