Mobbing’in sözcük anlamı, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir.
Mobbingi kişiler yapabileceği gibi kurumlarda çalıştığı kişilerce yapabilmektedir.
Mobbing özellikle hiyerarşik bir yapılaşmanın olduğu gruplarda, zayıf bir kontrolün olduğu örgütlerde güçlünün altta kalanlara psikolojik yollardan baskı yapmasıdır.
Mobbing duygusal bir saldırıdır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşverenin İma, alay ve karşısındakinin toplumsal itibarını düşürme gibi saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya zorlamasıdır.
Mobbing bir anlaşmazlıkla başlar, bu işin akışına ilişkin ya da bir davranışa ilişkin v.b olabilir. Daha sonra zorbanın saldırgan eylemleriyle devam eder, saldırganlığa zorbanın dışında yönetim veya iş arkadaşlarınızda katılabilir. Süreç işinize son verilmesi ya da sizin ayrılmanızla tamamlanır.
Ayrılmanızda işinize son verilmesi de çoğunlukla mobbingin bitmesine yetmez çünkü benzer bir iş kolunda çalışacağınız zaman artık referanslarınız kirlenmiş olur. Ya kötü huylu ya asi ya da işten anlamaz olarak artık damgalanmışsınızdır.
Bu süreç işlerken çalışanların karşılaşacakları olaylara bir bakalım. Örnek teşkil etmesi ve yaşanırken mücadele verilmesi açısından önemli gördüğüm için bunları maddeler halinde yazmak istiyorum.
..
Ferhad Dediğinin Dağları Bitmez
İşgal Altındaki İnsanın Diyalektiği
..
Çağımızda Duygusal Ve Dürüst Olmak
Duygusal ve dürüst olmak böylesine rezil bir çağda zor bir iş. Böyle bir yükün taşınması zor olduğu kadar, yıpratıcıdır da… Her durumda yolunuzu tıkar bu merhamet, dürüstlük, duygusallık...
Merhamet, vicdan, dürüstlük ve duygusallığın ömrüm boyunca hep acısını çektim ve hâlâ da çekmekteyim. İflah etmez amansız bir illet gibi yakamı bırakmadı hiç gittiğim yerlerde…
Yaşamım boyunca hep başkaları için üzüldüm, hep başkalarına yandı yüreğim. Kırmadım kırıldım, üzmedim üzüldüm.
Başkaları için ağladım ama kendim için ağlamadım hiç bir zaman. Doğru bulduğum yoldan sapmamanın acısını çektim belki ama kendimden utanmadım hiç bir zaman, yemedim hakkını kimsenin. Onurlu yaşadım, çıkar için eğilmedim kimsenin önünde, el öpmedim. Haksız babam da olsa tavır koydum...
..