Elim ayağım bugün titriyor sinirimden
Canlı cansız her şeye küfredip çatasım var
Yakıp yok edeceğim bir kalkarsam yerimden
Götürüp kendimi de bir yerden atasım var.
Gözümde hiç bir şeyin yok artık bir önemi
Sinirimden dişlerim sızlatıyor çenemi
..
revamıdır sence bu yanışlar.
şiirselleşmiş -satırlara işlenmiş nakışlar
kolayca can havliyle dizilmiş mısralar.
nereden bu kuyunun suyu dedin mi?
nereden dökülüyor yağmur gibi?
kelimeler yarışıyor benliğin de
nasıl feryad ettiriyor kaleme
..
Kocaman
Kapkara,derin,çirkin
Düşüyorum
Üşüyorum
Flu
Belirsiz
..
Bakınca sabaha
Ne farkı var dünden diye
Belki biraz açık
biraz koyu
biraz gri
Bazen hiç rengi yok
Çoğu kez de önemi
..
HİÇ OKUNMAYACAK BİR MEKTUP
Yine gam yükünün kervanı geçti yüreğimden
Tüm hüzünleriyle geçmiş bir de sen
Ne güçlüklere göğüs gerdik oğulcuğum seninle
Düştük kalktık ama hep olduk el ele
..
Bir kere içine düşmeye görsün,
Kök atar orada dallanır gün be gün!
Bir garip ruh alır senin yerini,
Gülmeyi unutur solar gider yüzün...
Yüreğini anavatan beller bu arsız,
Hakimiyet ondadır artık kayıtsız,şartsız.
..
Dünyayı sırtında benim taşıyan
Bıraksam boşluğa yuvarlanacak,
Düşünür dururum ben zaman zaman
Bensiz hayat hâli nasıl olacak?
Zannederler kendim için yaşarım
Bilmezler ki bense ne hâllerdeyim,
..
Bazen.. Ağlamaktan bıktığında..
Karşısına geçip bağırmak istersin.. O'nun duymak istediği herşeyi..
Dikersin gözlerini.. konuşamazsın..
Issırırsın dudaklarını..
..
yalnızlık heykelinin kalıbıyım
erimiş demir boşaltıyorlar
tunç ebedileşmiyor
ben ezelileşmiyorum
denizi alevlendirecek kadar
tanrıyı sil baştan yaratacak kadar
sıkmak istiyorum dünyayı
..
Senden iki kat daha fazla
derdim var ama nasıl giderim psikologa,
Boş bir sinir küpü gibiyim,
bırakın beni ya alkol almalı,
yada uyuşturucu kullanmalıyım.
Bütün bunlar tehlikeli ve riskli
ama andrialim yükselmeli,
..
gece
yeryüzüne iniyordu
bu ne telaş
nasıl korkuydu
mana çırpınıyor
madde inliyor
..
Bir çığlık...
İnsanın hissedememesi...
Boşluk yaşanıyor;
Çiğneniyor; çamur gibi.
Yalnızlık çivisi,
Batıyor; batabildiğince.
Paraşütü açılmayan adam,
..
dün gece çok çekici
tamamen yalnızdı
aşk kupkuru dudaklarında
bir damla su
yağmura tutulmuştu mağrurdu
sabırsızdı tutsaktı
ve dilinde eski bir partizan marşı
..
Her geçen gün yeni bir darbe alan yüreğim
Bilmem ki bu hayata böyle nasıl dayanmış?
Seven yok, sevilen yok, masumiyet dileğim,
Şarkılarda, şiirde, dualarda kalanmış...
..
Yine gam yükünün kervanı geçti yüreğimden
Tüm hüzünleriyle geçmiş bir de sen
Ne güçlüklere göğüs gerdik oğulcuğum seninle
Düştük kalktık ama hep olduk el ele
Dün bize “imkansız” denilenlere bugün ulaştık beraber
..
Çözmeye çalıştıkça daha sıkı düğümlendiğinde,
Zorlama
O gece,
Öylece,
Uyu.
Mutlak biri gelir, kurtarır seni
Saçını okşar, alnına bin öpücük kondurur;
..
Bilimsel bir teori, bilim alanının dışına çıkarılıp,
sosyal ayrışmalara malzeme olarak kullanılıyor ise! ..
O teori bilimselliğini kaybetmiş,
ucuz bir siyasi malzeme haline gelmiş demektir.
Ne ıspatının,
..
Ruhumun derinliklerinde yine korkak bir çocuk
Artık cesareti de kalmamış yaşlandıkça bedeni.
Cesaret yerini tevazuya bırakmış,
İzlemekle yetiniyor dünyayı.
Ne yapsa boş bu beden çırpınsa da cesur değil ki.
Hele ki çalkalanırken yaşamı ne yapsın bu zavallı ruh.
Kime el atsın, kime sığınsın?
..
Mevsimlerden sonbahar, ramazan ayinin birinci günü
Ikindi vakti,
Kapkara bir gün,ve gök yüzünü sarmis koca bir sis tabakasi
Kuzeye dogru kosarcasina hareket eden bulut dalgalari
ve arkasinda o igrenç sonbahar yagmurlari,
Gökleri delercesine bana inat yagmaya basliyor,
..
Gecelerin karaltılarında bir sessiz çığlığım şimdi
Sana ulaşamıyorum rüyalarımda bile...
El gibisin... Bakmıyorsun; baksan da görmüyorsun
İçim nasıl sızlıyor; nasıl eziliyor bilmiyorsun...
Yeniden alışmaya çalışıyor,
Bu sızıyı sindirmeye çabalıyorum...
..