Deprem Şiiri - Atilla Birkiye

Atilla Birkiye
155

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Deprem

(…)

Anlatamadan geçemeyeceğim, bellek kutusu birden açılıverdi
aydınlık mavinin tam karşısında, aslında yakın bir
zaman, öte yandan belleğin kolay kolay unutamayacağı bir
olay, dört beş yıl önce olmalı, 1 Mayıs günü sabah erkenden
kalktım, dersime gideceğim Beşiktaş’a, her zamanki gibi
yürüyeceğim, sokağa çıktım ki Beytülmalcı’da tuhaf boğucu
hava, birden genzim yandı hapşırık öksürük neyse ilk bâdireyi
atlattım, önce anlayamadım ama Setüstü’ne yaklaştıkça
hani derler ya jeton düştü, Taksim’den aşağılara doğru polis
kovalamacası var, biber gazı etrafa iyice yayılmış. Beşiktaş
yönüne gideceğim benim gibi başkaları da gidecek, polis
Setüstü’nü kesmiş geçirmiyor, biraz zorlasan dayağı yiyeceksin,
bağırıp çağırıyor, tramvay iptalse de alt geçit açık,
nasılsa oraya izin vermişler, Kabataş İskelesi’nin olduğu
tarafa geçip yürüyorum, ortalık çok karışık, belli ki yukarılarda
epeyce itiş kakış olmuş, şiddet uygulanmış, biber gazı
sanki belediye hizmeti gibi deniz kıyısına kadar inmiş, iyot
birazcık yumuşatıyor, derste de komünist dünya şairimizden
söz edeceğim, hayatından, şiirlerinden, uğradığı haksızlıktan,
hukuksuzluktan. Dolmabahçe Camisi’nin oralarda,
bir komiser, polisleri etrafına toplamış bağırıyor azarlıyor,
yirmi-yirmi beş varlar, polislerde kalkan jop, silâhlar
belde, otomatik tabancalar kimisinde, Londra’da poliste
silâh yok neyse geçelim, adamlarına bağırıyor: “Ben size
vurmayın, dövmeyin demiyorum, beşiniz bir kişiye vurmayın,
diyorum! ” Hayat İstanbul’da da çok acımasız...

(İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt, Literatür yay. Nisan 2013)

Atilla Birkiye
Kayıt Tarihi : 19.4.2016 10:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Atilla Birkiye