Geçen ay mı, yıl mı, asır mı? Mevsimler mi donan, ben mi üşüyen? Acıyan ellerim böğrümde, suskun dillerim...
Oysa…
Oysa özleyen bendim Kara Kız’ı bağrına basıp seveni…
Bir deli poyrazdı güneyden esen... Et tırnaktan kopar mı? Kopmadı, koparıldı… Ayırdılar eti tırnağından!
Oysa...
Oysa özlenen kokusuydu; kanayan tenime sinen kokusu…
Yok, artık yok! Olsaydı, bulurdu bir çözüm müşkülpesentliğime; “ Dayan Kara Kız! Sen güçlüsün “ der, gülümserdi karagözleriyle…
Emeğimin teriyle ıslanan, her durakta biraz daha yorulup tükenen ömrüm:
“ Yeter artık! Durayım bir kenarda “ dedikçe; çekti kıyısından hayat, orta yerine beni…
Şimdi uzaklarda asılı kaldım; uçamadım serçe kuş gibi, uçamadım…
Umulmadık taş ile başımı yardım; kaçamadım kendimden, kaçamadım…
Hayra mı yormalı, makaraya mı sarmalı, yoksa gidip Pir’ ime mi sormalı…
Sahi, Pir’ imi özledim! Işıyan yüzüyle Pir’imi…
Nasıl kavruldum, nasıl yandım…
Ve savruldum Beydağları’ ndan… Yoksa sürüldüm mü?
Biter mi hasret, elim yeter mi?
Oysa...
Oysa ruhumu sarandı özlenen, canda ki yaramdı…
Bu bir oyun mu hayat?
Yoksa…
Yoksa süresiz mahkûmiyet…
Görünmeyen bu el de nesi? Kuşatılmış dört yanım…
Karşımda ışıl ışıl can Alanya Kal’ ası,
Burçlarında ay yıldız, gözüm alır alası.
Hislenir kırık gönlüm toplar tarağı tası,
Toroslar’ ın ardında neyler canlar balası…
Oysa…
Oysa Canda Can’ı özledim, canımsın diyeni…
Duygularımı yazdım, dört mevsim duygularımı…
Kahırlarımı, ayazlarımı, rengârenk baharlarımı…
Dalga dalga coşkularımı, sitemlerimi, küslerimi…
En çok da özlemlerimi yazdım, O’ na hasretimi…
Özledim… O’ nu özlemeyi özledim, O’ na hasreti…
Küskünüm Beydağları oy, Beyliğine küskünüm!
Şimdi Alanya’ dan bakıp Toroslara, çınlar ünüm…
Temmuz üşür / ten üşür,
-Toroslar’ ın eteğinde-
Can üşür…
Bıraktım ben beni bende
O’nda kaldım, O’ da bende…
Hâsılı…
Refika Doğan / Mayıs 2008 Alanya
hâsılı: sözün kısası, kısacası.
Refika DoğanKayıt Tarihi : 10.5.2009 19:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Uçamadım serçe kuş gibi! Uçamadım...
Umulmadık taşla yardım başımı...
Kaçamadım kendimden! Kaçamadım...
kacilmyior refike hanim.. yüreginize saglik. Selbest fakat duygular agir.
O’ nu özledim! O’ nu özlemeyi özledim, O’ na hasretimi…
değişik ,farklı duygularla yazılmış bir güzel bir çalışma. kutlarım. saygılarımla.
Nasıl kavruldum, nasıl yandım? Ve savruldum Beydağları’ ndan… Yoksa sürüldüm mü? …Biter mi hasret…Elim yeter mi? Oysa..Oysa ruhumu saranı özledim! Canda ki yaramı…
Hayatın oyunu mu bu? ...Hani körebe... Yoksa, yoksa süresiz mahkûmiyet mi? Görünmeyen bu el de ne? Kuşatılmış dört bir yanım…
Karşımda ışıyor Alanya Kalesi
Bir burçtan bir burca iki kaş arası…
Belki bir adım, tepeler ötesi…
Belki Toros ardı belki nefes arası, oysa...
Oysa canda ki can’ı özledim!
Canımsın, diyeni…
Duygularımı yazdım, dört mevsim duygularımı… Kahırlarımı, ayazlarımı, rengârenk baharlarımı… Dalga dalga coşkularımı yazdım, sitemlerimi, küslerimi… Ama en çok da özlemlerimi yazdım. O’ na özlemlerimi…
O’ nu özledim! O’ nu özlemeyi özledim, O’ na hasretimi…
Küskünüm beyliğine, Beydağları! Şimdi Alanya’ dan bakıyorum ulaşılmaz Toroslar’ a! ..
Temmuz üşür / ten üşür
Toroslar’ ın eteğinde
Can üşür…
Ben bıraktım beni bende
O’nda kaldım! O’ da bende…
Bu çokta iyi anlaşılan/ bilinen bir özlemdi... duyguların içten yansımasıydı!!! ve çok çok güzeldi..sevgilerimle Sn.şairim..
TÜM YORUMLAR (4)