Denizli horozu uzun ötermiş,
Öyle ki bazen otuz saniye kadar...
“Ben her yerde öterim...” dermiş.
Çok uzun ötünce de bayılır düşermiş!
Hani derler ya,
“Her horoz kendi çöplüğünde öter! ”
Denizli horozu ise her yerde,
Ötecek kadar cesurmuş...
Bazen aslan ötüşü yapar,
Aslan gibi yelesini kabartır...
Bazen de yiğit ötüşü yapar,
Biraz fazlaca ötüp abartır,
Bayılıp sırt üstü devrilirmiş...
Uygarlık giren yerde,
İlk olarak horozun sesi kesilirmiş...
Doğacak Güneş’in müjdesini haykıran,
Sesi bir köyden bir köye varan,
Yiğit ötüşlü, aslan ötüşlü
Horozlar yoktur artık!
Gözü siyah sürmeli,
Rengarenk Denizli horozum...
Boşver öylesine ötmeyi uzun uzun,
Sen yiğit ötüşünle öt gitsin!
Ama kısa ama uzun...
Anadoluda horozlar kısa öterler,
Sadece bir “üüürüüüü “ derler...
Ama hiç bayılmazlar!
Tavuklar yanıbaşında bir sürü giderler...
Uygarlık önce horozun sesini kesti,
Şimdi de insanlığın kesiliyor sesi...
İster uzun öt, isterse kısa
Sakın terk etme kümesi...
Aslan ötüşü yap gitsin,
Yiğit ötüşü yap gitsin,
Esir olma uygarlık belasına!
NOT. Burada “uygarlık” olarak dünyaya hükmetmeye,
Sadece kendi çıkarına uğraşan “ menfaat uygarlığı” na
Koşan “ süper güç” kastedilmiştir. Çağdaş uygarlık,
Hedefimizdir.
Kayıt Tarihi : 20.1.2009 08:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!