Poseidon, büyüdüm, büyüdüm ben
alnımda, gözlerimde, burnumda binlerce şampanya şişesi patlıyor,
bekle denize iniyorum, denize indiriliyorum ben….
* * *
/güverteden gelen çıplak topuklu ayak sesinden/
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tarih kokan, deniz kokan, mitoloji kokan başarılı dizelerinizi okumak insanı geçmişin derinliklerine götürmeye yeterli olmuş. Denizlerin tanrısı, Zeüs'ün kardeşi ünlü Poseidon okyanusların ne denli simgesel değer olduklarını vurgularken, yaşamı tılsımlı bir sopanın dokunuşuyla ya da deniz atlarının çektiği muhteşem arabasıyla yüreklerimize taşımayı başarmış, günümüz insanının biraz daha insan olmasına katkı sağlamıştır. Çoşkun kaleminizi kutluyorum Tam puan + Ant.....( özel not: izinde olmam nedeniyle yanıt vermekte geciktim.... hoşgörünüze......)
güverteden gelen çıplak topuklu ayak sesinden/
rüzgara karşı dağılan saçın ve uçuşan eteğinden
ellerimde elleri, gözlerimde gözleri, saçının her telini ayrı ayrı koklarken,
Denize duyulan sevgi ancak bu kadar güzel yazılabilir.Üstadım harika.
dalgalar arasında bir bahar dalı gibiyiz, aslı savaş kaçkını iki firariyiz
elleri forsa, yüreği çiçek, çocuğuz biz, bu rüyadan hiç uyanmasak mı
Anlamlı ve güzel; sevgi denizinde kalmak en iyisi; sanırım kimse bulamaz ve göremez; dinlerim, doyasıya dinlerim denizim! 10 puan +ant. Sevgiyle kalın.
Yine Dökülmüş Aşk.. Bilinmeyen Menzillere...ve Zamanın Durduğu An!..
Çiçek Yürekli Poseidon, Aşk çocuğu, 'Son Of A Gun' !.. .Yine kimsenin bilmediği dili konuşmaya baslamışsınız Sn. Cevat Çeştepe, Yine ufka bakıp dünyayı küçümsemişsiniz. Yine fırtınaları, bahar gibi üflemişsiniz sevgilinin saçlarına, romantik sesinizle...
Ne kalem yeter, ne de tabloya sığar enginler... göz alabildiğine uzandıkça denizler...hep tedirgin bekleyişler içindedir sahiller....Kutlarım şiirinizi yürekten.
Sevgiler, denizler kadar derin ve güzel olan yüreğinize!
bir deniz sevdası ki..
savaşı bile özlem...
hep iyi yazdı sayın Çeştepe ...
Poseidon, büyüdüm, büyüdüm ben
alnımda, gözlerimde, burnumda binlerce şampanya şişesi patlıyor,
bekle denize iniyorum, denize indiriliyorum ben….
* * *
Görsel bir hikaye sanki ve yürek sesleri akmış dizelerden sevgi denizine, çok ama çok güzeldi alkışladım yürekten. Sevgi ile kalın.
zil de çalsa,uyansanız da yüreği çiçek çocuksunuz siz...sevgiler...
sevgili şiir dostum şiirinizi kutlarım selam ve sevgiler sunarım. yoğunluktan çoktandır uğrayamıyorum antolojiye ve internet dünyasına.
göğsümü sahil olup açmışım, topların namluları siperlerime çevrili
biliyorum kalelerim ilk atışta yerle bir, namluların bakışından belli
ama bu yürek öyle bir çiçek,
her sabah gözünde sabah, doğacak güneşi bekler denizden gelecek
tutmadım ki sana koşarken, çizsin diye zırhlarına elindeki çiçekleri
hocam yürginize sağlık ************10 saygılarımla
göğsümü sahil olup açmışım, topların namluları siperlerime çevrili
biliyorum kalelerim ilk atışta yerle bir, namluların bakışından belli
ama bu yürek öyle bir çiçek,
her sabah gözünde sabah, doğacak güneşi bekler denizden gelecek
tutmadım ki sana koşarken, çizsin diye zırhlarına elindeki çiçekleri
.,
işte böyle canımın içi, sırılsıklam bir güverte, bilmem yağmurdan mı
ayak sesleri ve yüzümü saran saçlar, savaştan mı yoksa aşk’tan mı
bu denizde şimdi biz
dalgalar arasında bir bahar dalı gibiyiz, aslı savaş kaçkını iki firariyiz
elleri forsa, yüreği çiçek, çocuğuz biz, bu rüyadan hiç uyanmasak mı
Tarihin dizelere uyarlanışı ve sanki sinemaya aktarılışı gibi canlı canlı okuyup seyretmiş gibi oldum dostum anlatılanları...Harika bir eserdi kutluyorum kalemini ve yüreğini saygılar sunuyorum...
Bu şiir ile ilgili 63 tane yorum bulunmakta