Can tende acır,
Kapılmışşa yalancı bir tebessüme
Vurur içini koca fırtınalar
Sökün alır toprağın en insanca yanından
Sonrası koca bir hiçliktir
Ki çok şahit olmuşluğumuz da vardır!
Kaç bağbozumu geceye
Keder düştü
Kaç kere kurşunlandı
uykusunda bir bebe.
Dönse sırtını tarih
Sayılmaz bıçak yarası
Giderim
Kokuna hasret ırmaklar boyunca.
Dorugunda buz tutmuş,
kardelenler yoldaşım olur.
Bulutların nemini,
degdirip kirpiklerime,
Hangi çağın yangınından,
Artakaldı bu hüzün.
Bir emanet gibi,
Taşıdım sırtımda.
Öyle sefil, öyle mecburi.
Yatırıp günü gözbebeklerine,
Heybemde düne ait ne varsa,
çıkarım yola!
Bilmediğim yurtsuz topraklarda,
Adınla başlar mülteci yalnızlığım.
Ne kalabilirim ne gidebilirim.
Hüzün çiçeği var gözlerimde,
Koklar koklar ağlarım.
Göverende dalı budağı!
Işık kotarıp,
Güneşin rahminden,
Saçlarına takarım.
Soluksuz güne uyanır gibi
Yarım kalmış düşlerin peşinde
Harap ve bitap bir gençliğin
İzdüşümümleri var suretimde
Gözlerimden hüzün akar hep
Gelir bir dalga kıran misali
Kalbim,
Ne hançerlendin bu kadar gün vakit
Taşıdın hüznünü
Boynu bükük yetim bebeler gibi
İğdiş edildide düşlerin
Soluklanmadan yürüdün
Kanadım!
Oluk oluk döküldü yere
Şerbet.
Acı söz oldu.
Divid pelesenk
Yazar hababam yazar
İçimde kör bir bıçak yarası kardesim,
6 yaşında koşar adım acın
İlk terkedişim seni
Yokluğunda kalbim
Bir kurşun gibiydi
Ah yalın ayaklı kücüğüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!