Deniz Şahinoğlu Şiirleri - Şair Deniz Şa ...

Deniz Şahinoğlu

Şafak vakti şebnemlere doğarken
Gün değişti değişmiyor savaşlar
Kara bulut beyaz dağı boğarken
Dün değişti değişmiyor savaşlar

Dünya malı ne tapudur ne zimmet

Devamını Oku
Deniz Şahinoğlu

Kendi uyur parkta eşi
Sabahları it gezdirir
Temizlik der iman işi
İt sırtından bit gezdirir

Ev diyerek girmiş dama

Devamını Oku
Deniz Şahinoğlu

Tabii ki yaşayacağız özlemeyi, özlenmeyi bu hayatı sindire sindire... Güneş doğuşuyla her gün yeniden başlayıp, umutlarımızın peşinde sürükleneceğiz. Her özlediğimizde yaşama sevincimizin kat kat arttığının da farkına varmadan.
Sahi ya insan yanındakini nasıl özler? Aslında uzaktaki özlenmez mi? Anne, baba, kardeş, sevgili, memleket vs. Özlemek eğer kısa bir ayrılıktan mecburi hasretten ibaretse sevgiye sevgi katar karşılıklı duygularınızı ister mektupla ister telefonla isterseniz gözlerinizi kapatarak ve onu düşünerek rahatlıkla anlatırsınız siz sevgilisinizdir. Mecburi ayrılığınız bitince kavuşacaksınızdır. Ama birde severek ayrılmışsanız sevdiğiniz başka şehirde de olsa yan sokağınızda da ayrısınızdır özleminiz arttıkça artar hasretinizi ne bir mektup ne bir telefon yeter anlatmaya ne söyleseniz boştur işte asıl özlem hasret budur bir gün ölümde yada yaşamda kavuşmayı düşünüp acılarınızı dindirmeye çalışırsınız.
Ama gel gör ki yanındaki.. Özlemin en acı olanı, içini en çok yakanı da nedir biliyor musun? Yanındakini özlemek! İnsan yanındakini nasıl özler ki? Öyle bir özler ki bakar göremez, dokunmak ister sanki elektrik çarpacakmış da ondan korkar... Özleten yanındaysa özlenir işte... Öyle özlenir ki, o özlemi bastırmak için sık sık yanından uzaklaşılır. Çünkü, ona olan özlem dışa vurulamaz. Feryat edilemez. Hatta onunla onu özlediğini bile söylenemez. Şöyle oturup bir-iki kadeh içip içini bile dökemezsin. Sanki derin bir çukurun içinde debelenirken başında elinde silahla bekler bazen. Bir de bakmışın ki bir elini uzatmış. Umutla uzatırsın elini.. öbür eline sakladığı bıçağı görmezden gelip, ölümü doğal karşılarsın. Ölümün zamansız olmadığına inanmaya çalışarak… Alırsın onca elektriği ama veremezsin bir türlü… Özlersin en derinden en yakınını… Çünkü ya sen çok fazlasın ona, ya da hiç.
Artık o kadar çok özlersin ki, biraz da özlenmek için çekilirsin kabuğuna. Ne mi olur? Saklambaç oynarken, sen herkesin seni aradığını zannederek zor bir yere saklandığında, oyunun bitip herkesin eve dağılması gibi; Sen saklandığın yerden çıktığında oyunun çoktaaan bitmiş olduğunu görmen gibi… Sonra canın bir kez daha yanar derinden. Canımızı yaksa da, gözümüzü acıtsa da, yolumuza çıksa da işaretsiz bir kavşak her yerden tabii ki devam edeceğiz her zaman özlemeye... Özlemem diyemezsin, çünkü sen ya kurduğun hayalini yaşamıyor, ya da yaşarken hayal kurmuyorsun.
Katıksız bir acı çekmek. en kötü tarafı acaba özlediğiniz kişi de sizi özlüyor mu diye düşünmek ve olumsuzu düşünüp daha fazla acı çekmek..

Devamını Oku
Deniz Şahinoğlu

AÇTIM KOLLARIMI

açtım kollarımı avuçlarım çivili
açtın kollarını döşün diken
bakışların gez göz
ve dudaklarından

Devamını Oku
Deniz Şahinoğlu

BİTMESEYDİ BAHAR
Bitmeseydi bahar
Kum saatinin içine tükürürcesine
Zamanı durdurmak isterdim
Rüzgarın saçlarından tutup
Atıverseydim gazellerin önüne

Devamını Oku
Deniz Şahinoğlu

Evinde beslenmiş kanun kaçağı
Kimdir diye sordum vekil diyorlar
Kimi tüfek kapmış kimi bıçağı
Çekil bir kenara çekil diyorlar

Araba beğenmez zenginin piçi

Devamını Oku
Deniz Şahinoğlu

Mermer taşa çakar kazık
Gezer aklı üryan ile
Buna adam dersem yazık
Yanında ısırgan ile

Avazıyla göğü yarar

Devamını Oku

© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.