Güller soldu
Gözlerimin pınarından akan yaşlarla besleniyorlardı oysa
Ağlamanın verdiği hüznü unuttum artık.
Dünyanın ortasında
Kaderin oltasında çırpınan bir balıktan başka bir şey değildi
Yaşanılan hayatlar
Ölümüm sessiz olacak
Sessiz ve sensiz bu beden solacak
Yavaşça kapayacağım gözlerimi
En son gördüğüm halinle
Kalacaksın gözlerimde
Ve girdiğim zaman
Bu dünyada herşeyi sevmek istedim
Ağaçları, kuşları, bulutları ve gökyüzünü
Fakat, bir gün seni gördüm
Ve tüm sevgimi sana verdim
Sevgi açlığı çekse de bu yürek
Tek bir kırıntı bile girmeyecek bünyesine
Senin elinin değmediği.
Kerbela çöllerinde yansa da bedenim
Bir damla yağmur değmesin bedenime
Düşündükçe seni
Gülüyor gözlerimin içi
Can atıyor ayaklarım, sana gelmek için
Ellerim ellerini bekliyor, kalbimin üstünde
Dedim ya; mutlu ediyor beni, düşünmek seni
Kırdın kalbimdeki zincirleri.
Yokluk vardır hayatta
Bir de varlık
Açlık vardır
Bir de tokluk
Senden önce yoktum
Artık varım
Sen yoksun artık
Gözümün baktığı yerlerde
Terin tenimde değil artık
Senin için çarpmayacak artık
Kan dolu yüreğim
Sen değilsin artık
Dağların zirvesindeki şehrin ışıkları
Karanlık göğü aydınlatmaya yetmiyordu
Bir mum ışığında seni ararken buldum kendimi
Seni kaybetmiş miydim? Hayır.
Hayır, seni içimde öyle bir yere koymuştum ki
Oradan çıkartmak için arıyordum seni
Varmışsın gibi bir boşluk var hayatımda
Anlamsız tamamsız bir boşluk
Gözlerinle doldurdum yokluğunu
Ellerinle tamamladım anlamları
Yüreğini kattım yüreğimdeki boşluğa
Sen oldu
Bu bir yalnızlık senfonisinin ilk notasıdır.
Yalnızlık benimdir, notaların değil.
Onlar sadece araçtır, aynı bu satırlar gibi.
Hep yazdım hayatımdaki boşluğu.
Satırlar yetmedi, ben usanmadım.
Babacım çok güzel şiirler yazmışsın